İnsana kafayı yedirtir. En iyisi düşünmemek fazla.
Bu konuda sözlükte beni geçebilecek biri olduğunu sanmıyorum.
23e gireceğim aha nerdeyse hala kız arkadaşım olmadı, evden çocuk gibi para alıyorum, ailem beni bir birey olarak görmüyor, eve para yollamıyorum, geleceğim belirsiz, okuduğum bölümde çalışmak istemiyorum, toplumdan ve insanlardan tiksindim, param yok, yıllardır aynı kıyafetleri giyiyorum, basit zevkler için bile fakirim veya içimde arzu yok, o kadar şanssızım ki bazen truman show içinde olduğumu düşünüyorum, okulum uzayacak, salak salak psikolojik takıntılarım-rahatsızlıklarım var, fiziksel görünümümü beğenmiyorum, yıllardır ezilmiş olmanın verdiği psikoloji ile her şeye çok öfkeliyim, kendimi geliştirme konusunda bir adım bile atmadığımı düşünüyorum, intihar sık sık aklıma geliyor, toplumda saygın biri değilim hatta kimse beni siklemez adam yerine koymaz hatta herkesin siki bana kalkar bana atar gider yapar, maslow piramidinde en alttayım hatta belki onun da altında vs vs vs.
Tuğla gibi yazdığım gerekçeler ile şeyma subaşı gibi gold diggerların ya da aileden şanslı olanların kısacası hayatı benden iyi olanların hayatlarını benimkilerle kıyaslayınca derin bir kıskançlık ve öfke doluyor içime.
Bu yüzden burjuvaları sevmem, ünlülere çok fazla sempati beslemem. Çünkü bu dünyada (bazen)annen baban bile dahil kimsenin seni siklediği yok. Hey, bunu okuyan sevgili dostum senin inandığın tanrı var ya, ya da çok samimi arkadaşların, ya da desteklediğin takım, siyasi parti vs. Hiçbirinin seni gram sikine taktığı yok.
Yalnızsın, dünyaya şanssız geldin. Çünkü bu siktimin dünyası da tıpkı doğa gibi bir grup besin zincirinin üstünde olanlar ve milyarlarca av olan ezikler. İşte sen ben o eziklerdeniz ve dünyaya hiçbir sikim iz bırakamadan hatta ve hatta üç dört kişinin belki hatırlayacağı biri olarak siktir olup gideceğiz bu mekandan.
O yüzden keyfine bak, günlük yaşa çünkü hiçbir bokun bir anlamı yok.
Sosyal medyanın yan etkisi gibi geliyor. İnstagramım yok, face falan da yok. Ama olsaydı asla kötü bir şeyimi paylaşmazdım. Salak mıyım ki sıkıntımı insanlara duyurayım? Kötü bir halimi insanlara asla bildirmezdim, eee herkesin de böyle düşündüğüne eminim. Eee takip eden insanlar da paylaşımcıların en mükemmel halini görüyor. Büyük ihtimalle yalanı. Başkalarının ne mükemmel hayat yaşadığını zanneden takipçiler de depresyona giriyor. Hayatı kaçırdığı hissine kapılıyor. Kendine hayat diye önerilen şeyin sadece reklam olduğunu anlamıyor. Peki gerçek hayat ne? Bunu sadece ben değil bütün insanlık unuttu.
Hiç yoksa 6 defa bildiğin sıfırdan başladım hayata. Bir döneminde dayımın şu söylediklerini hiç unutmam... ki kendisiyle görüşmüyoruz bile.
- bak oğlum. Kimi insan 40 senede yavaş yavaş bir yere varır. İş, güç, ev araba vs sahibi olur. Hayat bu olur, olmaz 35 yıl yol alamazsın... ama önüne bir fırsat çıkar... kimi insan da hah işte o 5 yılda aynı yolu alır, aynı noktaya gelir.
Aslında kendisi de öyle oldu hayatta... ve ben bunun örneklerini gördükten sonra bir de sıfırdan her defasında yol alabilişlerimi de düşününce bir daha hiç korkmadım hayattan.
Şu an sokağa düşsem 2-3 sene içinde bir yerlere geleceğimi biliyorum çünkü.
Hele de gençseniz... moralinizi asla bozmayın derim.
türkiye nüfusunun %0.05'lik kısmına denk geldiğimden olsa gerek pek de hissetmediğim bir his. ailem benim yerime hissediyor ama onlar nüfusun daha büyük bir dilimine denk geldikleri için.
evlenmek, aile kurmak benim için imkansıza yakın bu topraklarda. anca tanrı nasip eder de yurtdışına falan açılırsam gerçekleştirebileceğim bir şey. o sebeple çok takmıyorum. işten arta kalan vaktimi müziğe, kitaplara falan ayırıyorum. kafam rahat.
hayat kaçmaz. insanoğlu açgözlü. on ömrün olsa yetmeyecek işlere heveslenince geliyor o duygu. misal o kadar çok şey var ki okunacak. aradan bazılarını seçiyorsun. bu durumda seçmediklerin kaçmış gibi geliyor. öyle değil halbuki. onları seçmediysen kaçmış sayılmıyor. yaşadığımız hayatı tercihlerimiz belirliyor. önümüzde çatallanan yolların hepsinde ilerleyemiyoruz. bu bir şeyleri kaçırmak değil bence. herkes kendince bir hayat yaşıyor. başka hayatların da başka eksikleri var. bir ömre sığdırılabilecek şeyler sınırlı.
söz konusu his, başka hayatlarla kıyasın öznesiyse eğer bu durumda teselliler, deniz havası veya bir dostla içilen bir bira kasveti, incinmiş ruhunuzdan atmaya yeter. çünkü bilirsiniz artık her hayat biriciktir fakat; söz konusu his kıyasa gerek kalmadan akıp giden kendi zamanınıza yaptığınız bir ihanetin acısıysa o halde hiçbir iyi günün sonunda gerçekten mutlu olamazsınız.
Her seçim bir seçmeyiştir. Hep seçmediklerimizin "acaba"larından bunlar.
"ben senin vazgeçtiğin kizla evlenmesi, yol ağzında seçmediğin yoldan gitmesi, bıraktığın kuyudan su içmesi gereken kişiyim. bir seçim yapmamakla benim seçimime de engel oldun."
italo calvino - kesişen yazgılar satosu