Çocukluğum, Maksim gorki (Aleksey Maximovich Pyeskov)'nin 1914 yılında yayınlanan otobiyografik üçlemesinin ilki. İşbankası kültür yayınlarından çıkan kitabı, mazlum beyhan rusça aslından çevirmiş. 278 safya.
Hayatı yoksulluk ve acılarla geçen aleksey, Rusça'da acı anlamına gelen "gorki" adını daha genç yaşında kabullenmiş.
Küçük yaşta babasını kaybeden gorki, 12 yaşına kadar annesi ile birlikte anneannesi ve dedesi ile yaşamaya başlıyor. Dedesi tam bir tiran. Küçük yaşında yoksulluk yetmiyormuş gibi bir de dedesi tarafından sık sık dayak yiyor. Annesi gorki'nin hayatında bir var bir yok. Ama anneannesi Akulina Kashirina onun en iyi arkadaşı. Her gece uyumadan önce anlattığı destanlar ve hikayelerle edebiyattaki kariyerinde çok önemli bir role sahip. Kitabın en önemli karakteri.
Oldukça basit ve akıcı bir dille yazılmış. Yer ve karakterler o kadar ustaca tanımlanmış ki okurken sayfalarda canlanan resimlerle sizi hayatına çekmeyi çok güzel başarıyor.
Rusya da aile içi şiddetin yoğun yaşandığı ülkelerden biri. Tıpkı Türkiye gibi... Kitaptadaki kadın karakterlerin eşleri tarafından uğradığı şiddeti, küçük bir çocuğun korkulu gözlerinden görmek oldukça rahatsız edici.
Kitapta en hoşuma gidense gorki'nin hayata dair şu mesajı oldu: "hayatımız bizi her türden rezil, aşağılık yanlarının bolluğuyla şaşırttığı kadar; bunca pisliğin, rezilliğin ortasında aydınlık, insancıl bir hayat yaratacağımıza ilişkin sarsılmaz bir umudu var eden ışıltılı, sağlıklı, yaratıcı, insancıl, iyi bir şeylerin karşı konulmaz biçimde gelişip durmasıyla da şaşırtır"
Gördüğü zulüm ve yaşadığı mahrumiyetin içindeki bir çocuğun hikayesi mutlaka okunmalı.