1. Şehzade mustafa’nın katledilmesine derin bir nefret hissi besleyen taşlıcalı yahya’nın kaleme aldığı bir mersiyedir. Şehzade mustafa’nın katlinin öncesinde ve sonrasında katledilen onlarca şehzade olmasına rağmen şehzade mustafa’nın katlinin tüm tarihi meşgul etmesi bu mersiye sayesindedir. mersiyede osmanlı sarayını ve haremini sert bir şekilde eleştirmesi o zamana kadar görülmüş bir şey değildi. dolayısıyla Osmanlı tarihinde rutin olan bu olay, bir şair sayesinde halkın zihninde derin yaralar bırakırken taşlıcalı’nın da ölümsüzleşmesine yol açmıştır. Taşlıcalı, bir sinir ile bu mersiyeyi yazsa da sonradan bu mersiyeyi sebebi bilinmez ama divanına almamıştır.

    Meded meded bu cihânûn yıkıldı bir yanı
    Ecel Celâlîleri aldı Mustafâ Hanı
    Tulundı mihr-i cemâli, bozuldı dîvânı
    Vebâle koydılar âl ile Âl-i Osmânı.
    Geçerler idi geçende o merd-i meydânı
    Felek o cânibe döndürdi şâh-ı devrânı.
    Yalancınun kuru bühtânı bugz-ı pinhânı
    Akıtdı yaşumuzı yakdı nâr-ı hicrânı.
    Cinâyet itmedi cânî gibi anun cânı
    Boguldı seyl-i belâya, tagıldı erkânı
    N’olaydı görmeye idi bu mâcerâyı gözüm
    Yazuklar ana revâ görmedi bu râyı gözüm.

    Tonandı aglar ile nûrdan menâre dönüp
    Küşâde-hâtır idi şevk ile nehâre dönüp
    Görindi halka dıraht-ı şükûfe-dâre dönüp
    Yürürdi kulları önince lâlezâre dönüp.
    Tururdı şâh-ı cihân hiddetiyle nâre dönüp
    Otagı haymeleri karlu kûhsâre dönüp.
    Müzeyyen idi bedenlerle ak hisâre dönüp
    El öpmege yüridi mihr-i bî-karâre dönüp.
    Tutuldı gelmedi çünkim o mâhpâre dönüp
    Görenler agladılar ebr-i nev-bahâre dönüp.
    Bir ejderhâ-yı dü-serdür bu hayme-i dünyâ
    Dehânına düşen olur hemîşe nâpeyda.


    O bedr-i kâmil ü ol âşinâ-yı bahr-i ulûm
    Fenâya vardı telef itdi anı tâli’-i şûm.
    Dögündi kaldı hemân dâg-ı hasretiyle nücûm
    Göyündi şâm-ı firâkında toldı yaş ile Rûm.
    Kara geyürdi Karamana gussa itdi hücûm
    O mâhı ince hayâl ile kıldılar ma’dûm.
    Tolandı gerdenine hâle gibi mâr-ı semûm
    Rızâ-yı Hak ne ise râzî oldı ol merhum
    Hatâsı gayr-i muayyen günâhı nâmalûm
    Zihî şehîd-i saîd ü zihî şeh-i mazlum
    Yüz urdı hâke o meh aslına rücû itdi
    Seâdet ile hemân kurb-i Hazrete gitti

    Getürdi arkasını yire Zâl-i devr ü zemân
    Vücûdına sitem-i Rüstem ile irdi ziyân.
    Döküldi gözyaşı yılduzları çoğaldı figân
    Dem-i memâtı kıyâmet güninden oldı nişân.
    Girîv ü nâle vü zâr ile toldı kevn ü mekân
    Akarsu gibi müdâm aglamakda pîr ü cüvân
    Vücûd iline akın saldı akdı eşk-i revân
    Eyâ serîr-i seâdetde pâdişâh-ı cihân.
    O cân-ı âdemiyân oldı hâk ile yeksân
    Diri kala ne revâdur fesâd iden şeytân.
    Nesîm-i subh gibi yirde koma âhumuzı
    Hakâret eylediler nesl-i pâdişâhumuzı.

    Bir iki egri fesâd ehli nitekim şemşîr
    Bir iki nâme-i tezvîri kıldı katline tîr.
    Gelür ezelde mukadder olan kalîl ü kesîr
    Hezâr kayserün oldı leyâl-i ömri kasîr
    Eceldür âdeme derbend-i teng ü târ-ı asîr
    Zarûrîdür bu iki ugrar ana cüvân ile pîr.
    Yirini zîr-i zemîn eyledi o mihr-i münîr
    Yirini gitdi cihândan nite ki merd-i fakîr.
    Bu vâkıa olumaz halka kâbil-i tabîr
    Ki Erdişîr-i velâyetde ola âdet-i şîr.
    Bunun gibi işi kim gördi kim işitdi aceb
    Ki oglına kıya bir server-i Ömer-meşreb.

    Ferîd-i âlem idi, âlim idi, alem idi
    Muhammed ümmetine mevti mevt-i âlem idi.
    Ziyâde mâtem idi, haylî emr-i muzam idi
    Salâh ü zühdî kavî itikâdı muhkem idi.
    Meşâyih ile musâhib ricâle hemdem idi
    Kerâmetiyle kerîmü’l-hisâl âdem idi.
    Nücûm gibi cihândîde vü mükerrem idi
    Vücûdı muhteşem ü şevketi muazzam idi.
    Tevâzu ile selâmında hôd müsellem idi
    Aceb o bedr-i temâmun ne âdeti kem idi
    Hayflar oldı ana iftirâ ile gitdi
    Huzûr-ı Hakk’a düâ vü senâ ile gitdi

    Sipihrün âyenesinde göründi rûy-i fenâ
    Kodı bu kesret-i dünyâyı kıldı azm-i bekâ
    Garîbler gibi gitdi o yollara tenhâ
    Çekildi âlem-i bâlâya hemçü mürg-i Hümâ.
    Hakîkaten sebeb-i rifat oldı düşmen ana
    Nasîbi olmasa tan mı bu cîfe-i dünyâ.
    Hayât-ı bâkîye irişdi rûhı ey Yahyâ
    Şefîkı rûh-ı Muhammed refîkı zât-ı Hüdâ.
    Enîsi gâyib erenler, celîsi ehl-i safâ
    Ziyâde ide yaşum gibi rahmetin Mevlâ.
    İlâhî cennet-i Firdevs ana durag olsun
    Nizâm-ı âlem olan pâdişâh sag olsun.

    #168262 iskiski | 5 yıl önce
    0şiir