İnsanın dinledikçe dinleyesi geliyor. Millet olarak yaşadığımız çevreye karşı anlamsız bir duyarsızliga sahibiz. Yaşadığımız çevrede insan hariç hiçbir canlıya saygı duymayan, yaşama hakkı vermeyen (hoş insana ne kadar değer veriyoruz orası da ayrı) toplum olarak bu tarz şeyleri çok seviyoruz. Birey olarak bir tane ağaç dikmeyiz, dikileni sulamayiz, kesecek olana engel olmayız ama doğa için çal olunca niyeyse sahip çıkarız. Haaa şikayetçimiyim tabi ki hayır ama madem bu kadar duyarlıyiz bunu bir de uygulamada/icraatta/faaliyette görelim.
Bu arada uzun ince bir yoldayım'ı efsane söylemişler.
9. Türkü yayınlanmış, hey onbeşli. Türkü tokat yöresine ait ağıt niteliğinde bir türkü. Kurtuluş savaşı sırasında cepheye gitmek için toplanan yaşları 15 civarındaki çocukların oluşturduğu birliğin köy meydanından geçişi sırasında yakılan ağıttır.
her birini onlarca hatta yüzlerce defa dinlemişimdir.
mükemmel müzikler, mükemmel sesler...
dinlenmek istediğimde dinlendiriyor, keyiflenmek istediğimde keyiflendiriyor.
yeni bir tane daha çıksa da eklesek dinlenecekler listemize :)
sırası gelmişken...
hala yere tüküren, çöp atan insanlar(!) var.
Yapmayın. mümkünse izmaritinizi de atmayın.
biraz doğaya, insana, hayvana saygınız olsun.
lütfen!
Düzenleme: bir yazar nahoş bulmuş bu gönderiyi. Sanırım izmarit konusuna takıldı.
-Sen yine de atma!