-
ilişik, ilişki, ilinti.
Örnek kullanım: izmir'den, ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım. (Atatürk) -
iki şey arasındaki uygunluk.
Örnek kullanım: Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır. (S. F. Abasıyanık) -
Sebep, vesile, gerekçe, neden.