1. Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek.

    Örnek kullanım: Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar. (Halikarnas Balıkçısı)
    #131000 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. Elde etmek, sahip olmak.

    Örnek kullanım: O, sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti. (Y. N. Nayır)
    #131001 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak.
    #131002 tdk | 6 yıl önce
    0matematik terimi 
  4. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.
    #131003 tdk | 6 yıl önce
    0eylem