necati cumalı'ya ait bir şiirdir, "aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum/ gün gelir aşklarıyla anılır şehirler anılırsa"
küçüğüm, sen şimdi on sekizindesin
güzelliğin gün günden dillere destan
hatıramda her biri seninle canlanan
izmir'in günlerinde gecelerindesin
sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
yüzyıllardır uyuyan şu bizim izmir
o âşık kadınları, levent erkekleri nerde?
sahiden yaşayıp göçtüler mi kim bilir?
balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
o günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hâtıra!
sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!
sır şimdi gözyaşları, saadet dilekleri
bize gelen yüzyılların hikâyesi sır
eski izmir diye ne varsa şunun bunun bildiği
yaşlıların kırık dökük anlattığıdır
aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır
ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim
bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır
seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim.
aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum
gün gelir aşklarıyla anılır şehirler anılırsa
niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa
izmir için ne yazarsam sana adıyorum!
bilirsin ben hoyrat severim -kendi fikrime göre, erkekçe.- bir ağaç, bir bulut, bir kuş ve biz ellerin ellerimde, ürkekçe...
veya sen pencerende akşamüzeri, cigaramı köşebaşında bitiririm. damalı, büyük mendilimde sana unutulmaz geceler getiririm.
gür, ferah karanlıklar içinden bana doğru uzar saçların. bir büyük rahatlık alır götürür bizi pırıl pırıl öpüşlerle başlar yarın...
selam, en güzel hasretlerden selam sana, korkak ve iyi kadın... ömrüne başlıyan tomurcuk gibi, baharda aşka, sadık ve neş'eli başladın...
gün söner yıldızlar yanar gecelerden bir ölümsüz alem başlar senden yana. selam, ürkek ve sevgili kadın, selam, sabahsız gecelerden sana...
2
şimdi ağlayamıyorum da kötüsü gözlerim dolduğu halde bazı bazı
içim götürmiyerek seyrediyorum, sağ tarafı boş kalan yatağımızı.
bir şeyler akıyor ömrüm içinden, ufak tefek, süt beyaz, kan kırmızı...
ben seni arıyorum rüyalarımda geceler içinde bir yıldız, bir yıldızı.
bir perişan haldeyim sen gideli, sorma bekir efendinin kızı...
3
zaman sevdikçe uzar, bilirsin hayal, taştan, topraktan geçer, yapraktan geçer. bir yeşil duman olur yaşadığımız yakından, ıraktan geçer. sevdiğim kadar bilmeliyim de ne olursun?..
bir çeşmedir dökülen omuzlarımdan, avuçlarım pırıl pırıl dolar, boşalır. ömrümüz serapa sevda içredir. bir uzun yaz günü durur, zulmeder tanıdık, bildik günler sarkar takvimden hafızam zulmeder boşluğuma. birden bir arının kanatlarında terü taze sen gelirsin...
aslan ağzındadır saadetimiz yağmurlar yağar, günler batar, geceler gelir bir bitmez türkü başlar dışımızdan. bir çınar altıdır oturduğun yer; dizlerin örtülmüş, bakışların uzak, al bir hırka örmektesin ağır ağır. bir ince bilezik, küpelerin, saçların otlar, kuşlar, beyaz bulutlar...