hint okyanusu'na doğru uzanan bir boynuz olduğundan dolayı jeopolitik önemi yüksektir.
kendi dilleri olmasına rağmen araplara çok özendiklerinden dolayı arapça konuşmayı tercih ederler.
19. yüzyılda italyanların ve ingilizlerin kontrolüne geçmiştir. haliyle ülkede italyanca ve ingilizce konuşanlar da mevcuttur.
1991 yılında ülkede iç savaş çıkmıştır. bu iç savaş yüzünden uzun süre somali'de merkezi bir yönetim olmamıştır. iç savaş süresinde açlık, sefillik ülkede kol gezmiştir.
ülkeye getirilen bm yardımlarına çeşitli kabilelerin milisleri el koymuş, haliyle bir süre sonra doktorlar bile bm askerlerinin koruması altında görev yapmak zorunda kalmıştır.
bunlar haricinde mecburi sebeplerden ötürü el değmemiş bir doğaya sahip olduğundan (adamın bir tarafını keserler ormanda tek gezersen) çok güzel doğal alanlara sahiptir. hatta ormanlarında atlar, develer falan gezer. bir rivayete göre ünlü arap atlarının kökeni buradaki atlarmış.
ayrıca uranyum, demir, kalay, alçı taşı, boksit, bakır, doğalgaz ve petrol kaynaklarına da sahiptir. tabii bunlara da uzun süre kimse el sürememiş iç savaştan ötürü. bir ara amerikalılar gelip petrol çıkartmak istemişler ama iç savaş çıkınca onlar da somali'yi terk etmişler.
eğer turist olarak gidecek cesaretiniz varsa mağara resimleri bile görebilirsiniz bu coğrafyada.
Afrika boynuzu olarak adlandırılan afrika’nın doğu kıyılarında bulunan bir ülke. Kuzeybatıda Cibuti, batıda Etiyopya ve güneybatıda Kenya ile komşudur. Yaklaşık 640 bin kilometrekarelik bir yüz ölçümü vardır. Yaklaşık 15 milyon nüfusa sahiptir. Nüfusunun tamamına yakını Müslümandır. afrikanın en fakir ülkelerinden biridir. gsmh kişi başı 600 dolardır.
dünyanın büyük bir çoğunluğu somali'yi deniz korsanlıkları ile tanımıştır. bu konuda kötü bir üne sahiptirler.
türkiye'de, özellikle ankara'da, epey bir göçmen popülasyonu bulunan ülke. hatta kızılay'da bazı bölgeler somali mahallesi olmuş durumda. kendi restoranları, kafeleri falan var (ama bir tanesinin kapısından çok kesif bir yağ kokusu yükseliyor, o sebeple gitmeye cesaret edemedim).
ama bugüne kadar da kimsenin şikayet ettiklerini görmedim bu göçmenlerden. hatta arada sırada bazı değişik adamlar tanımadığı somalililerle fotoğraf falan çektiriyor. gariban somalili gençler de şaşırıyor falan...
aslında sadece somalililer de değil, ülkedeki çoğu afrikalı göçmen çok fazla ırkçılıkla karşılaşmadan yaşamına devam ediyor gibi. belki sadece ankara'da öyledir bilemiyorum. mesela bu afrikalılarla evlenen türkler de mevcut.
demek ki türkiye o kadar da ırkçı bir ülke değil. sadece suriye'yi, afganistan'ı falan komple taşımaya karşı türkiye'de yaşayanlar. yakında esed falan da gelirse hiç şaşırmam.* taliban geldi zaten (o afganların hepsinin masum mülteciler olduklarına inanıyor musunuz yoksa? aralarında hiç taliban üyesi yok mu? bence mültecilik, hele ki türkiye'de, çok güzel bir espiyonaj yöntemi olarak kullanılabilir.).
