1. Mevcut chp’den Seferihisar belediye başkanı. 31 Mart’taki yerel seçimlerde iyi parti ile ortak İzmir Büyükşehir belediye başkanı adayı olmuştur
    #124182 thedirector | 6 yıl önce
    0politikacı 
  2. sonrası izmir'de birçok şeyi iyileştirmesi umut edilen ama şimdiye kadar kendi reklamını yapmaktan başka hiçbir halta derman olamayan başkan.

    son hizmeti de bu . kendi instagram profilinde paylaştıkları izmirliler'in -özellikle kocaoğlu'ndan sonraki dönemde- beklediği belediyecilik anlayışına merhem olmaktan uzaktı ama bu kadarını da beklemiyordum. kadifekale ve yeşildere yolu'ndaki gecekonduları kentsel dönüşüme sokmak yerine, rengarenk boyamayı hizmet vaadi olarak önümüze sunmasını da unutmadım. sürekli "bisiklet yollarımız nefis" demekten, kocaoğlu döneminden önce de toplu taşımada var olan baykuş sistemini sanki kendisi getirmiş gibi sürekli öne sürmekten, "izmirliler'in ayağına gidiyoruz" mottosuyla birlikte makam aracıyla güya ilçe ilçe geziyor olduğunu söylemekten ve "mahallemizi temizliyoruz" adı altında su faturalarından otomatik olarak ödediğimiz çevre temizlik vergilerini hiçe sayarak göz boyamasından sıkılmış durumdayım. izmir'in gırla büyük sorunu olmasına rağmen, acil çözülmesi gerekenlerin hiçbiri hakkında elle tutulur bir iyileştirme yapmamış olması da cabası. kimi merkezi mahallelerin şehre uzak köy yollarını andıran delik deşik yollarını 1 metrekarelik alanlar halinde asfaltlaması da ne yazık ki hiçbir halta yaramıyor. tınaztepe civarında yaşayanların su basıncı ile ilgili sorunları yıllardır bitmedi. bunun hakkında da açıklama yaptığını görmedim.

    özetle; kocaoğlu'nu dahi mumla aratabilecek bir başkan seçmiş olan izmirlilerin pişman olacağı günler çok yakında bence. büyükşehir kadrosunda bulunan ve akraba desteği sayesinde kadroya alınmış sivaslı ve tokatlı personel sayısı, soyer başkan olduktan sonra azalabilir, liyakat ve yeteneğe göre işe alımlar yapılabilirdi. izmir medyasında bununla ilgili birkaç haber çıktı (çoğunlukla yalan asır'da çıktı tabii) ama belediyede çalışanlardan öğrendiğim kadarıyla gerçekte hiçbir şey yapılmamış durumda. varsa yoksa kendi pr'ını yapmaktan bıkmayan bir soyer portresi görebilenlerin de sesi çıkmıyor.

    son ulaşım zamlarından sonra 1 kasım'a kadar bir protesto illa ki tertip edilecektir. konak'taki belediye binasının önünde toplanılır, birkaç slogan atılır ve soyer'in kocaoğlu'nu dahi aratması üzerine konuşmalar yapılır. her zamanki gibi bir avuç yılgın insandan biri olarak orada yerimi alacağım. ama genel olarak izmirliler'in zammış, haksızlıkmış, belediyelerdeki uçsuz bucaksız kadrolaşmaymış, gün geçtikçe içinden çıkılmayan bir hal alan trafik sorunuymuş, ulaşım bağlantılarının oldukça yanlış olduğu gene gün geçtikçe ayyuka çıkan izban-izmir metro-tramvay hatlarının yetersizliği ve bazı güzergâhlarının şehrn göbeğine kadar sokulma yanlışlığıymış; bunlar genel olarak izmir'in geneli için önemsenmeyen sorun öbekleri olarak görülecek. su faturasından ilçe belediyelere %20, büyükşehir belediyesine de %10 haraç veren izmirliler'in dışarıdan "çok rahatsınız, ne güzel yaae", içeriden ise "bunun adı dümdüz vurdumduymazlık" olarak görülen duyarsızlığı, "tepkisiz kalarak tepki verdiğini sanma" yanılgısının alevini durmadan harlıyor. öğretmen, 60 yaş üstü ve tam bilet ücretlerine fahiş oranlarda zam yapılmasına rağmen, öğrenci ücretlerinde indirime gidilmesi bile tek başına küfretme sebebiyken (çünkü şehrin öğrenci nüfusu çok fazla ve tepkilerin çığ gibi büyümemesi adına onların gözünün açılmasını engellemek gerekir, değil mi?), yukarıda örneklerini verdiğim sorunlara karşı tek bir hizmet adımı atılmamış olmasına dikkat çekmeye çalışmak da, deveye hendek atlatmaktan daha zor oluyor elbette.

    görüneni "halkla omuz omuza başkan", görünmeyeni ise "kendi reklamını yapmaktan bıkmayan, usanmayan bir zat" olan, seferihisar'ı beton bataklığına döndürdüğünü birçok izmirlinin büyükşehir belediye başkanı olduktan sonra öğrendiği soyer'in gittiği yol, yol değil. umarım en kısa sürede, keskin bir dönüşle, laf olsun diye değil, hayatı kolaylaştıran hizmetler yapmaya başlar. ne yazık ki sahilyolunda bisiklete bindiği videolardan başka şimdiye kadar yaptığı hiçbir şey yok.

    not: üçkuyular'daki istinye park garabeti de birkaç ay içinde açılacak. işte asıl o zaman trafiğin fahrettin altay meydanı'ndan ta alsancak limanı'na; oradan da çevreyolu izlenerek gaziemir sapağına kadar ne kadar boktan bir hal alacağı görülecek (gaziemir'de de optimum var, malum). gürsel aksel spor ve sağlıklı yaşam merkezi de 2020'nin ilk çeyreğinde açılınca, istinye park gibi hem gereksiz hem de güzergâh olarak oldukça hatalı avmlerin trafiğe bindirdiği yükü daha rahat gözlemleyebileceksiniz. o zamanlar geldiğinde ise, karnınızdan çıkıyormuş gibi anlaşılan mırıltılarınızı stadın gürültüsü altında duymamayı tercih edeceğim.

    edit: birkaç yazım yanlışını düzelttim.
    #163342 lake of the hell | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0politikacı 
  3. yeni yılla birlikte ulaşıma %36'lık zammı dayamış olan belediye başkanı. son 2 zamda olduğu gibi, öğrenciye gene zam yok.

    4 lira 70 kuruş

    tunç soyer seçimi kazanana kadar "ulaşımı daha ucuz yapacağım", "fiyatları makul seviyeye çekeceğim", "aktarma merkezleri kaosunu bitireceğim" vaadlerini üfürmüştü. geldiği gibi ise önce aktarma merkezlerini daha da yoğunlaştırdı (metro-izban bağlantısı olan otobüs hatlarının iptal edilmesi), hemen sonra ücretsiz aktarmayı kaldırdı, bazen 6 ayda bir, bazen de 3 ayda bir olmak üzere ulaşıma dev zamlar yaptı. "öğrencilere zam yapmadık ehe" dediği izmir'i ya eskişehir olarak görüyor ya da kendisini sanıyor. öğretmen ve 60 yaş da 4 lira ödeyerek ulaşımı kullanabilecek bundan sonra. izban'ın ilk binişte çektiği ücret son zamdan önce 16 liraydı. şimdi 20 lira olmuştur herhalde.

    öğrenci ile tam arasında neredeyse 3 kat fark olan başka şehir var mı, bilmiyorum. ankara'da 2,5-4,5 lira, istanbul'da 2,5-5,5 lira, bursa'da 1,5-4,2 lira (öğrenciye aylık abonman da var, 160 biniş hakkı, biniş başına 44 kuruş oluyormuş). bursa ile yarışıyoruz ulaşım ücretleri konusunda. soyer'in seçim öncesi vaadleri ile belediye başkanı olduktan sonraki "bisiklete binin yaae" pozları arasındaki farkı doğrudan izmir halkının vurdumduymazlığı ve tepkisizliğiyle ölçüyorum ben 20 yıldır. gezi direnişi'nde biraz kıpırdanmış, öncesinde ve sonrasında ise lümpenliğini "benena" sınırlarına çekmiş bir halk var burada. soyer'in bu tepkisiz halkın içinden geçen zamları sessizce yürürlüğe sokması ise, şehrin özellikle ticari çarkları düşünüldüğünde normal bile sayılabilir ama bu durum, izmir'de yaşamıyorsanız geçerli tabii.

    ben yıllar önce şehri ilgilendiren herhangi bir protestoya katılmama kararı almıştım çünkü hemen hemen bütün ulaşım zamlarında konak meydanı'nda toplanan bir avuç insandan biriyken bile yanımızdan geçen insanların bize "ortada hiçbir sorun yok, kafalarına göre sorun üretiyorlar" bakışlarını görmüştüm. "buranın halkından bi' bok olmaz" demem de aynı zamanlara denk geliyor. ben bu haberler tekrarlanmasın, insanların gözleri biraz açılsın istiyordum ama ne yazık ki böyle gelmiş, böyle gider mantığı her zaman hakim olacak bu şehirde. artık "soyer'e oy atanlar düşünsün" diyorum, benena!
    #271969 lake of the hell | 3 yıl önce
    6politikacı 
  4. gene ulaşım zammını dayamış başkan.

    6,5 lira

    zam demeye dilleri de varmamış, "düzenleme" demişler, yavrum ya. zammı açıklamaya gelene kadar da "her bok zamlandı, aslında 7 buçuk lira yapmamız lazımdı ama gene iyisiniz" falan demişler utanmadan. yeni yıla girerken dayadıkları %36 zam ve 20 mart itibariyle (yani bugün) geçerli olan %38 zam ile birlikte, totalde 2 buçuk ayda ulaşımı %74 pahalı yapmış başkan bu. "pazartesi yapalım, insanlar bari hafta sonu %38 daha uygun fiyatla toplu taşıma kullansın" da yok he; zammı daya pazar gününden, evde uzanırken haberimiz bile olmasın, pazartesi sabahı fellik fellik izmirimkart doldurma yeri arayalım. seni gidi küçük hesapların başkanı seni.

    yukarıdaki link doğrudan belediyenin açıklama linki. karşı çıktıklarımı aşağıya kusacağım:

    - "2022'deki zamlarla birlikte elektrik %130, motorin %63 arttı. 1 yılda motorin %182 arttı. başka çaremiz yoktu" ---> hadi ya, yazık sana koca belediye. 1 ocak'ta %36 zam yaparak neredeyse 35 günlük zam trendini zaten kendin için nötrledin sen (ben gene evimdeki, işimdeki elektriği zamlı ödedim). 1 yıldaki motorin artışını vermen önemsiz çünkü zaten 1 yıldan beri ulaşıma yaptığın zam, tam binişte %130'lara geldi. ayrıca, aynı dönemde çaktırmadan izdeniz'e de genel ulaşım zammından ayrı olarak 4 kere zam yaptın. senin bütün elektrik ve motorin masrafını ben ödeyeceksem, benim kira, elektrik, doğalgaz ve tüfe "düzenleme"lerimi kim ödeyecek? olm, sen belediyesin, kâr amacı güden bir ticarethane değilsin. ulaşımdan kâr etme gibi bi' düsturun zaten olamaz. ulaşımı sadece benim yararıma yaparsın.

    - "motorindeki artış oranı dikkate alınsa tam 7,68, öğrenci 2,68, öğretmen ve 60 yaş 6,63 lira olması gerekirdi" ---> 1 lira ucuz yapmış, yavrum benim ya. peki bu doğru mu? bakalım: bu zamla birlikte öğrenciyi 2,20, 60 yaşı da 5,60 lira yapmışsın. utanmadan bi' de 'indirim bile yaptık' diye açıklama yayınlıyorsun. aktarmaların sana maliyetini nasıl hesaplayabildin, bilmiyorum (çünkü böyle bir şeyi rasyonel olarak hesaplayamazsın. günlük yolcuların kesişimlerini ayırt etmen mümkün olmadığı gibi, bu yolcuların kümülatif olarak sayısal dökümünü de alamazsın. bunu yapabilmen için her istasyonda ve aktarma merkezinde sadece ve sadece bunun hesabını tutacak görevliler koyman gerekir. böylece maliyet hesabını maliyet muhasebesi 101 olarak döküme çevirirsin ama kafadan atarak olmaz o iş) ama aktarma ücretlerine de %20 zam yaparak aradaki 1 liralık "ucuzluğu" kendiliğinden kâra çevirmiş olduğunu da saklıyorsun. 2 aktarmayla işe giden insan zamlı haliyle 2,10 lira aktarma ücreti ödüyor. yani, 6,5+2,1=8,60 lira alıyorsun sen insanlardan. hani 7,68 lira yetiyordu lan, hani! olması gereken buydu hani olm! "1 lira ucuz yaptık aslında" dediğin hesaplama "olması gerekenden bile daha fazla zam yaptık" anlamına geliyor. açıkça "saksıya fesleğen gibi oturttum" anlamı çıkarmışsın ve bizden saklıyorsun bunu.

    - "son olarak, ücretsiz ve indirimli binişler hesaba katıldığında bir yolcudan 1,78 TL gelir sağlandığı belirtilirken; biniş maliyetinin ise 8,93 TL olduğu; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her biniş için 6,78 TL sübvansiyon sağladığı kaydedildi." ---> "burada "ha siktir ulan pezevenk" dedim, üzgünüm. açıklamanın ilk maddelerinde kâr amacının olmaması gerektiğini, ulaşım hizmetini halkın yararına yapmanın şart olduğunu unutmuşsun. bunun üzerine, indirimli biniş dediğin ve senin ortaya çıkardığın "ücretli aktarma" ile rasyonel açıdan hesaplanamaz bir gelirden bahsetmişsin. bu da yetmemiş; zaten 6,5 lira yaptığın ücretin 2 katına çıkmaması adına indirim uyguladığından bahsediyorsun. ben hangisine inanayım: motorin %63 arttı diye 2,5 ayda yaptığın %74'lük artışa mı, olması gereken dediğin 7,68 liralık ücretin bana aslında 8,60'a geldiğini gizlemene mi; yoksa, ücretli aktarma garabetiyle ortaya çıkardığın gelir kapısının aslında hesaplanamaz ama sana göre bir biniş ücreti daha fazla olması gereken indirimine mi? odin'e şükür, okuma yazma biliyorum ve bana anlattıkların bunların hepsi.

    izdeniz'e gene ayrıca yapılan zammın aslında motorine bağlı olduğu, mil başına (mil mi? amerika mı lan burası? neden mille hesaplıyorsun? kilometre olarak hesaplayınca olmuyor, hesabın tutmuyor di mi?) en uygun ücretin izmir'de olduğu savunması (bu da "artı para" sikkoluğunu devam ettirme bahanesi, bilmiyoruz sanki göt!) ve halâ 1 yıllık maliyet hesabıyla "bu zam şarttı, ühü" ticarethane mantığı güdülmesinin desteklenmesi gibi berbat açıklamalar var. yetmiyor, bitmiyor; üfe'ye bağlı olarak her ay düzenli zam yapılacağı da söyleniyor. ben yılda 1 zam alıyorum. ortalama %10 artacağı öngörülen (aralık 2021'de %20, ocak 2022'de %10,5, şubat 2022'de %7,5 artmış) üfe'nin yıl değil bak, 10 ay sonrası kendini ikiye katlamış olacak. benim maaşım hiçbir zaman %100 artmadığı ve artmayacağı için üfe'ye bağlı zammı da ben ödeyeceğim, tüfe'ye bağlı geçim zorluğunu da ben yükleneceğim, devletin yap-boza döndürdüğü ekonomi modellerinin bütün yan etkilerini ben cebimden ödeyeceğim ve bunların hepsine karşı da "şükür" falan diyeceğim, he mi? alice bile buna güler.

    soyer'i seçenler umarım mutludur. benim haftanın 6 günü ofise toplu taşımayla gidip gelme ihtimalim kalmadı. 2-2,5 lira arasında olan biniş bedelim 2-3 yıl içinde %300'den fazla "düzenleme" yemiş. benim maaşım yılda %100 zamlanmadığı ve ulaşım hizmetinin sadece ve sadece halkın yararına yapılması gerektiğine inandığım için bundan sonra belediye seçiminde oy veren lake'i de öpsünler. sikko temsili demokrasi, benim üzerimden son kez geçmiş oldu. bundan sonrası umrumda değil, 2022 sonunda "ulaşımı 25 lira yaptık ama aslında 150 lira olması gerekirdi, hadi gene iyisiniz" desinler, ağzımı açmam; hatta, utanmam, alkışlarım. yıllar içinde defalarca belediye binasının önüne gidip ulaşım zamlarını birlikte protesto ettiğim emekli insanlarla birlikte yanılmışız, harcadığımız vakte yazıkmış. benden bu kadar.
    #274352 lake of the hell | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    7politikacı