1. duruma gelmek, büyümek.

    Örnek kullanım: Teleskopların kuvveti arttıkça bilinen gök cisimlerinin sayısı ve kâinatın hacmi de genişlemiştir. (M. Kaplan)
    #115244 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. .
    #115245 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak.

    Örnek kullanım: Ahali dar parmaklıklardan kurtulur kurtulmaz yelpaze gibi açılıp genişleyerek dağılıyorlardı. (P. Safa)
    #115246 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  4. Yaygın duruma gelmek.

    Örnek kullanım: Ünü, ölümünden sonra daha da genişlemişti.
    #115247 tdk | 6 yıl önce
    0eylem