-
Bir şeyi kendine yakın duruma getirmek.
Örnek kullanım: Yüzümü ellerinin arasına alır, kendi yüzüne yaklaştırırdı. (A. Kutlu) -
İki şeyi birbirine yakın duruma getirmek. -
Aralarında sıkı ilgi veya duygusal bağın oluşmasına sebep olmak.
Örnek kullanım: Orhan ile Nuri'nin arkadaşlıkları bizi çok kişiye yaklaştırıyordu. (A. Kutlu)