selda bağcan'ın yeğeni, sonat bağcan'ın kız kardeşi, seda bağcan'ın ablası; harika sesli ve bu sesi mükemmel kullanan ablamız. Ayrıca bu yeteneği bize tanıtan fazıl say'a da teşekkürlerimi sunuyorum.
Hayyam'ın kalemi , fazıl say'ın müziği ve mükemmel sesi ile bize bir başyapıt sunan kadın.
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? Dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlara dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam'ın bu sözlerine ne dersin, dedim: Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi.
… (Ek bölüm, Hayyam rubaisi) Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.