gülten akın'ın 12 eylül sonrasında 1983 yılında yayımlanan "ilahiler" isimli şiir kitabında yer alan düz yazı şiirdir,
******
"tatvan'da denize uzak bir eski bahçede, yaz çiçeklerine vurgun oturuyordum. belki bin yıllık yüksek duvarların dibinde. cevizin gizemli gölgesinde. yaprakların çıkardığı koku başımı döndürüyor. kolumu kanadımı kıpırdatamadan orda öylecene. sessizlik.
sessizlik dağınık bir ötüş salvosuyla parçalanıyor. kargalar. kocaman bir kavganın ortasında. kıyasıya. uzun sürmüyor. uçup gidiyor bir bölük, dönmemek üzere. yendiler mi onlar? yenildiler mi? ben bilmiyorum. cevizin bin yıllık kokusuyla esrimiş dalgın. kalanlar, gidiyor, geliyor bir süre. gidiş gelişler, seslenişler bir noktada yoğunlaşıyor. yanda duvarın üstünde. bir yaralıları var. önce, ne yapacaklarını bilmiyor gibiler. bu kargaşa ondan. belki ilk yardım acelesi. giderek azalıyorlar. sesleri sönüyor. ama, yaralının başındalar. bir süre geçince daha bir düzen sağlıyorlar. nöbetleşiyorlar. biri ikisi gidiyor, geliyor. sonra başkaları... ilgimi yoğunlaştırıyorum, cevizin uyuşturan gölgesinden çıkarak. sessiz. tanımaya başlıyorum onları.
kargalar.... gün boyu yaralılarına baktılar. bırakmadılar onu. bırakmadılar içlerinden bir tekini bile, telef olmaya. bırakmadılar.
vardır, hastadır, yaralıdır. bir nedenle kısıtlıdır, ölüme yargılıdır, bizimdir. parçamızdır. onu güçsüzken bırakırsak, kendi parçamızı, kolumuzu kanadımızı bırakmışızdır.
kendimizi bir tek bu nedenle bile yenilmiş sayabilir miyiz? sayarız."