1. çocukken uydruduğumuz oyunlardan en aklımda kalanını yazayım
    oyunun adı: uçan melekler (uçmayanı da var diye mi düşünüyomuşuz nedir, sorgulamamışız hiç oyunun adını niye böyle koyduk diye)
    biz 4 kız arkadaş (apartman komşularımızın çocukları) oyunda kardeşmişiz. hepimizin de ayrı ayrı süper güçleri varmış. birimiz hayvanların başı derde girdiğinde haberdar oluyor, telepati yoluyla tüm hayvanlarla konuşabiliyor. birimiz doğal afetleri hissedip diğer kardeşlere haber veriyoruz. doğal afet olmadan önce yetişebilirsek insanları kurtarıyoruz. diğer 2 kardeşin süper güçlerini hatırlayamadım şimdi.
    bi tane büyük defterimiz var taştan, sayfalarını çok zor çeviriyoruz. başımız sıkışınca büyük deftere danışıyoruz, ordan okuyup öğreniyoruz ne yapmamız gerektiğini. konuşuyodu galiba bi de defter, onu da tam anımsayamadım.
    sonra bi de dev ahtapot var (okulun bahçesindeki koca taş) o ahtapot bizi yakalıyo, ondan kurtulmaya çalışıyoruz, falan..

    sokakta oynardık biz, hemen hemen her gün de bu oyunu oynadık bi dönem, hayal gücümüzü seveyim. daha var kendi uydurduğumuz oyunlar, onlar da başka girdinin konusu olsun.
    #39165 morgase | 8 yıl önce
    0genel terim 
  2. Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence.

    Örnek kullanım: Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur.
    #103587 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  3. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma.

    Örnek kullanım: Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.
    #103594 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  4. Şaşkınlık uyandırıcı hüner.

    Örnek kullanım: Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.
    #103595 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  5. .

    Örnek kullanım: Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. (P. Safa)
    #103596 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  6. çocukluktan başlayarak insanların bir şekilde hayat provası yapmasıdır. oyunların belirli kuralları ve bu kurallar çerçevesinde ulaşılması gereken hedefleri vardır. başarılar sevindirir. başarısızlıklar ise gerçek kayıplar yaratmaz. oyun, hayat dediğimiz gerçeklikte karşılaşılacak başarı ve başarısızlıklara hazırlar insanı. hayat girdiğin her mücadeleyi kazanmak değildir. kaybetmeyi oyunlarla öğrenirsin önce. yetişkinlerin oyunlara düşkünlüğü de bundandır. oyunlar yoluyla elde ettiğin başarı gerçek bir başarı gibi mutluluk da verebilir. kuralları ve kazanımları ne olursa olsun oyun oynamak insanlara hem kazanmayı hem de kaybetmeyi öğretir. kaybettiğinde yeniden başlamayı öğretir. kazandığının sonsuza kadar senin olmayacağını öğretir. bütün bunları da gerçek yaralar açmadan öğretir. kimi oyunlar takım oyunlarıdır. başkalarının hatalarının bedelini kimi zaman senin ödemen gerekeceğini öğretir. bunları oyun oynarak öğrendiğinde gerçekliğin getireceklerine az da olsa hazırlıklı olursun. iyidir. fazla mı anlam yükledim. altı üstü oyun. seveni var sevmeyeni var.
    #121473 laedri | 6 yıl önce
    0genel terim 
  7. Oynamayı bıraktığımdır. Öyle bıraktım şu anda tavana bakıyorum. Öyle daha faydalıymış nasıl rahatladım anlatamam. Ne oyunlara sinir oluyorum ne oyunu kanser edenlere sinir oluyorum. Tüy gibi hafifledim. Beyin bedava millete dağıtılıyor.
    0genel terim 
  8. hadi gelin oyun kelimesinin kökenini ve diğer dillerde ne manada kullanıldığını ve türkçe tanımını öğrenelim.

    önce tdk tanımıyla başlayalım, botumuz biraz çok yazmış derli toplu olsun:
    TDK’ye göre “Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence.” Oyunun en genel anlamıdır. Diğer anlamları örneklerle açıklama yaptığımızda; Tiyatro, Olimpiyat, Zeybek, Kumar, Entrika olarak görürüz.

    J. Huizinga oyun: , tanımlanmış, zaman ve mekan dahilinde, kabul etmekle serbest olunan ama kesinlikle bağlayıcı kurallarla kendi içinde bir mekan maksada sahip ve bir heyecan, eğlence ve “sıradan hayat” “farklı” olduğunun farkındalığı hissinin eşlik ettiği gönüllü bir aktivite ya da meşguliyettir." der

    oyun kelimesi türkçede 900 yıl öncesine kadar gider ve ilk uygur metinlerinde geçtiğini görürüz: “üküş törlüg teŋ oyunun” çok çeşitli oyun/eğlence ile anlamına gelmektedir. bazı uygur metinlerde de bu kelime "oyug" olarak geçmektedir.
    kelimenin kökenin "oy" olduğu düşünülmektedir ama hangi fiilindir bilinmezdir. düşünülen fiiller şunlardır: “oyunmak, oyalamak, ozmak"

    uygur metinlerinden sonra Divan-i Lugati't-Türk’de karşımıza çıkar, burada direkt kelime "oyun" olarak geçer ve anlamı "yarışma"dır. "oyna-mak" fiili ise Divan-i Lugati't-Türk’de "uğraşmak, oyalanmak" anlamında kullanılmıştır.

    İngilizcede ise oyun kelimesi “play” ile özdeştir yani oynamaktır. Bu oynamanın kökeni ise Anglo-sakson dilinde “plegan/plaegian” kelimelerinden türemiştir, plegan/plaegian süratli hareket anlamını taşır. Play, kökende geliştirmek manasına gelse de egzersiz yapmak, fiziksel becerilerini geliştirmek anlamındadır. Oyun olan “game” kelimesi ise “gaman” topluca iş yapmak anlamındadır.

    Antik Yunan’a baktığımızda ise “παιιά” (paidiá) kelimesini görürüz. Burada anlam kısa ve nettir: çocuğun olan, çocuğa özgü olandır.

    Japoncada “asobi” ve “asobu” kelimeleri vardır. Asobi sözcüğü güncel olarak oyun, eğlence olarak çevrilmektedir, asobu ise oynamak anlamını taşımaktadır. Tabii bunlarla sınırlı kalmaz: rahatlama, zamanı geçirme veya hoşça vakit geçirme, gezi, boş boş yatmak gibi anlamları taşır, taşımakla da kalmaz tüm bunları taklit etme, yapıyor-muş gibi gösterme anlamı da vardır.

    Kazakça ise Türkçe ile yakınlık göstermektedir. Game, oyun anlamında kullanılan kelime “oyin”dir. Fiil olarak ise oynamak/play manasında “oynau” kelimesi kullanılmaktadır.

    Oyunun Latince karşılığı ise “ludus” dur. Ludus sözcüğü “ludere” kelimesinden gelmektedir, bu sözcüğün kullanım alanı balıkların sıçraması, kuşların kanat çırpması, suyun şırıltısı olsa da kökenine indiğimizde sürekli hareket etme olarak görürüz.

    temel olarak oyun kelimesi aktivite yapmak, vakit geçirmek, zaman öldürmektir. temel olarak dedik ama yine dillerin zenginliğini öldürmeyelim, hepsini öğrenelim.

    kaynaklarım arasında da huizinga (şaşırtmadı di mi) ve nişanyan sözlük bulunmaktadır.
    #271902 yavuzthehun | 3 yıl önce
    0genel terim