1. 'a ait bir şiirdir, " bende bir gülten kaldı/hangi bağa diksem yabancı"


    solmamıştık daha çağla zamanlardı
    siz ikiniz getirdiniz kücük kızlar
    birinizin iri mavi komik bakışları
    öteki sessiz edilgen

    mavi, taklidini yapardı dünyanın
    dönülmez yerlerden ulvi uraz esintisi
    abla kabuğum içine
    sığdıramadığım neşe
    müzik odasında kaçak dakikalar
    pencerede diz boyu çayırla
    arka bahçe

    o günlerden bu günlere
    siz neyi taşıdınız
    ben neyi taşıdım?

    vardı bir şeyler elbette
    o zaman da vardı
    ama afgan şehirleri
    masal olmamıştı daha
    ıraklı çocuklar, anneleri...
    ırak kül, ırak yıkıntı
    ortadoğu yara dünya

    şimdi gündüz sanki yokmuş
    atlayıp geçiyor gökyüzü
    geceler düş düş düş
    yuvarlağın bir yerinde
    durmadan büyüyen kara leke
    leke haşindir, bakanı incitir
    yaralar göreni
    körlüğü yarattı ilkin
    o yüzden medya

    o günlerden bu günlere
    siz neyi taşıdınız
    ben neyi taşıdım?

    ziverbey köşküne bitişik duran
    bir evdi istanbul
    güllerle çığlıklar arasında
    körmüşüm, kördüm ben o zaman
    güneş dışımızdan geçip gidiyordu

    sıcak yapı soğudu mu
    ziyadesiyle soğur
    ağız sımsıkı kapanır bende bir gülten kaldı
    hangi bağa diksem yabancı

    göz artık göz değildir

    o günlerden bu günlere
    siz neyi taşıdınız
    ben neyi taşıdım?

    çölden toz da yağdı
    üstümüze sonunda
    denizler çekildi, ırmaklar soldu
    toprak çürüdü

    siz neyi taşıdınız
    ben neyi taşıdım?

    yaşlı bir şairin gösterdiği uçlar
    kilise müziği, siren sesli küçük oğlan
    kır menekşeleri, halep asması
    kavaklar, zeytinler, rüzgâr
    hindiba toplayan çingene kızı
    puhu kuşu
    ağır taşlardan geçirilen su
    henüz duruyorken...
    #7399 ma icari | 8 yıl önce
    0şiir