kullanmayı zerre kadar hak etmeyen yavşakların ağzında sakız ola ola anlamını yitirmiş söz öbeklerinden biridir.
biraz önce kendimi elimde kahve mutfağın ortasında dikilirken buldum. kaç dakika öyle durdum bilmiyorum; ama kahveyi içebilmek için ısıtmam gerekti. o arada ne düşündüm onu da bilmiyorum. resmen yoğunluktan, neyi ne sırada yapsam, hangi işi ne saate sıkıştırsam diye düşünmekten bir anda bütün düşünce süreci birkaç dakikalığına ortadan kalktı. artık skindirik bir instagram gurusundan daha iyi meditasyon yapabildiğimi sanıyorum. kendi cultımı kurmaya hazırım.
kişilerin karşısındakini sallamak istemediği zaman gözüne soka soka sığındığı bahanedir bazen.
işin komik tarafı, kişi sallamamayı başarabildiğini sanır ancak, iş aslında öyle değildir. yoğunluğun derecesi bazı şeylerin bahanesi asla olamaz. olsa olsa verdiği değerin boyutunu tanımlar.
ne demiş ziya paşa;
"ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz"
siz çok yoğunsunuz evet, ben burada halay çekiyorum amk.