django reinhardt'ın torunu olan david reinhardt'ın tanımına göre, popüler müziğe kurallara uymamasıyla benzeyen hem de klasik müziğin virtüözitesini içeren müzik türü.
ülkemizde ne yazık ki pek azdır caz müzikle uğraşanların sayısı. enstrümana ve armoniye hayvani hakimiyet gerektirmekte bence.
bunu uzun süre sevemedim. metal merkezde olmak üzere neler neler dinledim, daldan dala kondum, cazda bir iki şarkı sonra uzadım.
ta ki, gitarı tekrar elime alana kadar. yıllar sonra gitara, müzikle uğraşanların daha iyi dinleyiciler olduğunu farketmemle döndüm. şimdi çalmayı bilmiyorsun, aklındaki gitarı alsan hakkını veremeyeceksin, düşük kalite bir sıfır alsan sesi çınlar, perdesi yüksek kalır, çıkışı gürültü verir, akoru kaçar derken olmayan kulağın, bilgin de heder olur. ikinci ellere bakarken bir epiphone dot studio düştü kucağıma. caz gitarı dediler, kendisine ayıp olmasın diye ucundan kıyısından başladık. yok ulan ne çalması, dinlemeye.
artık sade caz dinliyorum. jazz standarts ile yola çıktık, dönüp dönüp dinliyorum. arada sağdan soldan gelenleri, sonra yine caz standartlarını. manowar'ın kings of metal'ını aldığım yazdakine benzer bir rhun halim var, başka şey dinlemediğim gibi, "iş bitse de tekrar dinlesem" havasındayım. sanki bu güne değin dinlediğim herşeyi cazı dinleyebileyim, ona altyapı olsun diye dinlemişim gibi geliyor.
abartıyorum. anlatırken değil, dinlerken. böyleyim.
caz senkop anlayış, klasik müzikteki senkop anlayışından farklıdır. örneğin romantik dönem bestecileri de eserlerinde bol bol senkop kullanmış (özellikle beethoven) ama bu kullanılan senkoplar cazdaki senkopa göre farklılık göstermiştir.
cazda en hayati unsur vibratodur. bu sebeple de bu türün avrupa'da en güçlü temsilcisi olan saksofon bu müzikle özdeşleşmiştir. aslında saksofonun orkestralarda kullanılmaya başlamasının sebebi bakır ve ağaç üflemeliler arasında yumuşak bir geçiş ortamı hazırlamaktı.
her ne kadar ortamlarda "elit müziği" olarak lanse edilse de, aslında elit bir müzik değildir. estetik yapısı oldukça cılızdır.
hot jazz haricinde, cazın bütün teknik özellikleri claude debussy'nin müziğine dayanır. her ne kadar kendisi üstüne basa basa "ben empresyonist değilim!!!" dese de theodor w. adorno bile kendisine empresyonist demektedir. bu da ilginç bir durum bence.
bir caz kulübünde canlı müziğe (veya kayıttan çalınan caza) ara verildiğinde ortamda debussy veya ravel çalınırsa, ortamda bulunanlar müziğe hiç yabancılık çekmezler. dokuzlu akor, sixte ajoutée ve basmakalıp mavi (hüzünlü) akor, akorların paralel kaydırılması gibi şeyler debussy'den alınmıştır.
ayrıca cazdaki marş müziği etkisi apaçık ortadadır. sürekli basın ve bas davulun temel ritmi marş ritmiyle baştan sona uyumludur ve caz çok kolay bir biçimde marşa dönüştürülebilir. cazda etkin olarak kullanılan saksofonun bir marş bestecisi tarafından icat edilmesi (adolphe sax) de caz ve marş arasındaki bağlantılardan birisidir.
askeri orkestralardan ödünç alınan tek enstrüman saksofon değildir. caz orkestrasının tamamı, melodi; bas; obligati; salt doldurma işlevi gören enstrümanlar da askeri orkestralardakiyle aynıdır.
bu sebeple, caz kolaylıkla faşizm tarafından kullanılmak üzere uyarlanabilir.
nazi almanyası'nda cazın yasaklanış sebebiyse, aslında nazilerin feodal almanya'ya ve feodal düzene duydukları özlemden ötürüdür. zira caz, şehir müziğidir.
fakat almanya, her ne kadar caz müziği yasaklasa da, caz müzik almanya'da yaşamaya devam etmiştir. sadece hot jazz yasaklara tâbi olup, cazın diğer türleri askeri orkestralarda; filmlerde; popüler müziklerde etkili olmaya devam etmiştir.
artık şehirleşmiş ve burjuvalaşmış birey için büyü kavramı da ortadan kalkmıştır. haliyle büyüyle bağlantısı olmayan burjuva birey için dans müziği kolayca marşa dönüştürülebilir. dans, hizaya getiren bir hareket olduğu ölçüde; marş eğilimi dansta en başından beri mevcuttur.
ayrıca caz, ritüel müziği olduğunu unutturmak ister. caz eşliğinde yapılan bir dansta adımların temposu, doğrudan cinsel ilişkiye atıfta bulunur. cazın ritmi, cinsel ilişkideki ritme benzer. böylece dans, cinsel tatmin bulmanın bir amacı olur. bir yandan da, dans aracılığıyla elde edilen cinsel tatmin sayesinde bakirelik idealine de saygı gösteriliri.
cinsellik, cazda kasten öne çıkartılır. cinsel birleşmenin sembolik temsili cazın içeriğidir ve caz bunu bir rüya olarak sunar. cazın rüya katmanı; filmlerde arzu fantezisi adı altında, bütün beylik nüktelerle tekrar tekrar ele alınan rüya katmanına benzer.
not: bu girdiyi theodor adorno'nun caz üzerine yazdıklarından aldığım notları derleyerek yazdım.