"çaresizlik ve tehlike anları vardır ki, o zaman çırpınmaya ve haykırmaya gelmez. Batar insan ve bogulur. Marifet o anları geçmektir. Sonrası gittikçe kolaylaşır. Kadere teslim olmak lazımdır o anlarda. Menfi, miskin, aciz bir tevekkul değildir bu. Anlıyor musun? isyanın tekniğidir. Yani sabırdır. Müspet, enerjik, hedefli, iyimser bir sabır. Dikkat et sözüme. Bu dünyada ölümden başka hemen herşeyin bir çaresi vardır. Mesele diye karşımıza çıkan zorlukların çoğunu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz" (bkz: yalnızız)
sözlük anlamı, sıkıntı ve darlık esnasında kendini kontrolde tutmak veya olacak/beklenen bir şey için acele etmemektir.
günümüz insanının belki de en büyük eksiği "sabırsızlığı". son yıllarda yaşanan değişim rüzgarının hızı belki de dünyanın başlangıcından beri yaşadığımız değişimden fazla. hız, hepimizin başını döndürüyor. bilgi, üstümüze oluk oluk akıyor. duygularımız, içinde yaşadığımız teknolojik çağın hızıyla paralel ilerleyemiyor. hal böyle olunca, duygular güdük kalıyor, "derinleşme" yaşanamıyor.
her şeye hemen sahip olmak, hemen tüketmek ve bir sonrakine geçmek istiyoruz. bu durum hem iş hayatımızı, hem özel hayatımızı hem de sosyal hayatımızı kötü etkiliyor. iş hayatında sabredemiyor, sebat edemiyoruz, daldan dala atlıyoruz. ilişkilerde sabredemiyor, yüzeysellikle ve hızla yaşadığımız ilişkileri kısa zamanda tüketerek üst üste hayal kırıklığı yaşıyoruz.
sabır, beklerken hiç bir emek sarftmeden, çabalamadan, gelmesi veya olmasını temenni ettiğimiz olgunun geleceğini sanmak da değildir. yapılması gerekenler yapıldıktan sonra beklemektir.
oysa "sabırsız ruhlar, her zaman sıkıntı ve darlık içindedir".
benliğin büyüklüğünü ölçen birim. insan için elde edilebilecek en zor erdem. boş beleş bir bekleme değil, sarf edilen çabanın sonunda hak edileni yaşama hazzının pirüpak fiili. eğer insan donanımlı bir yaratıksa, çantasında taşıyacağı yegane servet sabırdır.
göksel'in çıkış parçası*. Düzenlemede özellikle yavuz çetin'in gitarı dikkat çeker. Sözler de şöyle:
canımdan bezdim öyle öyle beterim oyuncak oldum ellerindeyim köle miyim ben aaay? gel deyince geleyim sıkılınca gideyim yazık bana vaaay kime şikayet edeyim? başından ne bileyim?