-
"bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı."
mülksüzler/ursula k. le guin
***
“Bir duvar inşa etmeden önce, içeridekiler için mi, yoksa dışarıdakiler için mi olduğunu bilmek isterdim.”
robert frost hepsini göster
#9577
ma icari |
8 yıl önce
-
Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem.
Örnek kullanım: Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı. (L. Tekin) hepsini göster
-
Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel.
Örnek kullanım: Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir. (Y. Z. Ortaç) hepsini göster
-
Sonuç alınamayan yer.
hepsini göster
-
engel.
Örnek kullanım: iki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı. hepsini göster
-
bir şeyleri bölmek veya kapatmak için değil de bazen sadece kendi için orada duran duvarlar vardır. bunlara prensip deriz.
hepsini göster
-
değişime kapalı, dinlemeyen, belli düşünce kalıplarının sahip ve bunların dışına çıkmayan insanlar için kullanılan ifade.
duvarla konuşma rehberi.
merhaba duvar
tık tık
iyiyim duvar sen nasılsın?
tık tık
hoşçakal duvar
tık tık. hepsini göster