1. "bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı."

    mülksüzler/ursula k. le guin

    ***

    “Bir duvar inşa etmeden önce, içeridekiler için mi, yoksa dışarıdakiler için mi olduğunu bilmek isterdim.”

    robert frost
    #9577 ma icari | 8 yıl önce
    0genel terim 
  2. Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem.

    Örnek kullanım: Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı. (L. Tekin)
    #122595 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  3. Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel.

    Örnek kullanım: Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir. (Y. Z. Ortaç)
    #122596 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Sonuç alınamayan yer.
    #122597 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. .

    Örnek kullanım: iki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı.
    #122598 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  6. bir şeyleri bölmek veya kapatmak için değil de bazen sadece kendi için orada duran duvarlar vardır. bunlara prensip deriz.
    2genel terim 
  7. değişime kapalı, dinlemeyen, belli düşünce kalıplarının sahip ve bunların dışına çıkmayan insanlar için kullanılan ifade.

    duvarla konuşma rehberi.

    merhaba duvar
    tık tık
    iyiyim duvar sen nasılsın?
    tık tık
    hoşçakal duvar
    tık tık.
    0genel terim