-
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, varlıksız, variyetsiz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı.
Örnek kullanım: O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş. (E. Şafak) -
İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz.
Örnek kullanım: Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum. (M. Ş. Esendal)