içinde bulunduğumuz ülkenin büyük kısmının evde, battaniye altında ve/veya televizyon karşısında, oldukça umutsuz ve büyük ihtimalle parasız girdiği yıl. halâ umuttan bahsetmek de bi' alışkanlık sanırım.
akşamüstü konuştuğumuzda ablam bile "benimle aynı yaş grubunda olan, tanıdığım herkes ya hasta ya da evde sıkılarak girecek yılbaşına. bunun ne kadar boktan olduğunu senin neslin anlatsın, ben yaşlandım artık" dedi. benim neslim köprü görevini benimseyip kendini unuttuğu için memur bile olamadı ki. kendi ideallerini gerçekleştirmektense, verici olmayı tercih ederek hata yaptı. "yılbaşı günü konuşulacak mevzular bunlar olamaz" diyerek "ehe, ühe" diyerek konuyu kapattım. istanbul'da beşiktaş'taki saçma sapan kalabalığı görünce de "demek ki herkes parasız ve umutsuz" diye söylenmeye de devam ettim.
2023 şunları vermesin; ne bok yerse yesin:
- bir önceki yılın enflasyonuna denk bir şey yumurtlamasın, maaşlarımıza 6 ayda 1 %50 civarı zam almayalım; peynir 150, ekmek 5, tereyağı 220, ulaşım ücreti (tam) 10, yumurta 2,25, arap kağıdı ve filtre 5 lira civarını aşmasın.
- her maaş zammı açıklandığı gibi fiyatlarına en az %25-50 arası zam yapan esnaf telef olmadan geçinmeye devam edemesin. olm, asgari ücret zammı belli olduğu gibi 3 günde hemen hemen her tezgahına %50 zam yapan manavı da yılbaşı günü "iyi yıllaaar!" diye bağırırken kaş göz yapıp uyarmayalım artık ya.
- en azından şu ülkenin sağlık sistemi daha da bok hale gelmesin, kontrol randevuları, röntgenler, ultrasonlar 9 ay sonraya, ameliyat randevuları 1 yıl sonraya ötelenmesin.
- hsyk "hükümet baskısı altında ezileceğim" korkusuna berbat atamaların sonucunda berbat kararlar vermek zorundaymış gibi davranan yüz karası hakim ve savcılar atamasın.
- 65 yaş üstü akrabalarımızın yarısı hastalanmasın, diğer yarısı da hastanelik olmasın.
- eyt güruhunun istekleri ile hükümetin seçim propagandası makul bir düzeyde birleşsin, ayrıntılar ortaya çıktıkça coşacak kuşaklar arası çatışma, hükümet dışı bir şekilde alevlenmesin.
- "en fazla 6 ay kaldı, az daha sabır" diyenlerin sayısı artmasın, 2013 yazını, gezi direnişi'ni, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimini, 2018 cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlatmaktan helak olmayalım; bunları anlatarak boş yere umut budamayalım.
- göçmen/kaçak nüfusu daha da artmasın, işledikleri suçlar ırkçılığa dönüşerek maraş, çorum gibi iç isyanlara yol açmasın (2024, bu lafım da sana: bunların sayısı yarı yarıya azalmış olsun lütfen ya).
- devletin içine örümcek ağları örmüş nepotizm daha da büyüyüp genişlemesin, sabit kalsın.
lütfen götümüzden kan aldığın, 2022'yi her gün arattığın, sürekli ekonomik grafik, bilmem ne eğrisi, bilmem ne karşılaştırması falan takip etmek zorunda kalmadığımız, her rte açıklamasında "şimdi tarağın üzerine dikine oturduk" demediğimiz, peyniri 300 liraya, yumurtayı ve ekmeği 10 liraya aldığımız bi' yıl yaşatma bize be 2023. zaten asgari yaşam standartlarını sağlayamayan bi' ülkenin vatandaşlarına bunu yaşatma; bunun yerine, siktir git finlandiya'nın, isveç'in gsmh'sini %20 falan düşür. aynı dünya'nın içinde yaşıyorsak, ben neden her yıla daha da umutsuz girmek zorunda kalıyorum, a be pezevenk? biraz da onlar "eskiden 4 çeşit peynir seçebiliyorduk, şimdi sadece 2" diyerek ağlasın. biraz da biz "benena" diyebilelim.
bol ölümlü ve kalp krizli geçecek gibi görünen bir yıl.
geçenlerde epey stresli olduğum bir gün beni de yoklar gibi oldu ama bakalım. olur da kalpten gidersem bilin ki aşıdan değil, stresten. peşin peşin yazayım buraya da, sonra yok "aşı yüzünden öldü", yok "askerde zorla bizi aşı olmaya götürdü, biz de kalpten gider miyiz?" falan demeyin.*
eğer birisi death note buldu da deney yapıyorsa bana bir ulaşsın. bir şey denemek istiyorum.*