gürültücü komşulara karşı geliştirebildiğim tek önlem. zira konuşarak iletişim kurulabilecek seviyeden fersahlarca ötedeler.
üst katta basketbol mu oynanıyor? tak kulaklığı! aşağıdaki hacamatçı manyak yine son ses ilahilere mi boğuldu? tak kulaklığı! elektrik süpürgesi yerine asfalt kırma makinesi mi kullanılıyor? tak kulaklığı!
tek sıkıntısı, pencere önündeki ağaçta oynayan serçelerin şarkılarını canlı olarak dinlemekten mahrum kalmak sanırım.
kulakla buluştuğu anda yaşamdan öylesine soyutlayan başka alemlere seyahat etmeyi sağlayan araç.. aynı zamanda bir çok güzelliği kaçırmakta en büyük bir role sahip araç.
karmakarışık olmuş kablosunu açmak için, kulaklık kablolarının açıklığı bol olan kısmından iki el yardımıyla tutulur, 2-3 kere havada sallanıp rahatlamaları sağlanır. daha sonra iki el, açılan boşluğu biraz daha genişletip tekrar silkelenir. kablolar tamamen açılana kadar tekrarlanır.
bu kulaklıkların düğümlenmesinin en büyük sebeplerinden birinin, cepte gezen akrebin canı sıkıldığında kablolarla uğraşmasından geldiği şehir efsanesi de bulunmaktadır.
Param olsa da en sağlamından sahibi olsam dediğim.
Dinlediğiniz müziğe bakış açınızı değiştirecek kadar büyük bir etmendir. Ben ilk bunun farkına vardığımda şok geçirmiştim. Baslar, enstrümanların karşılıklı sohbetleri falan "ulen ben bu şarkıyı mı sevmiyor muşum? " dedirtecek kadar sizi şaşırtabilir. Tabi parçanın kayıt kalitesi ile de alakalı. Özellikle eski parçalarda remastered halleri daha iyidir modernize olması bakımından.
Bu kur ve ekonomi ile de uzun süre hayal olacak gibi.