ainur arasındaki kötü çocuktur. yüzüklerin efendisi olan sauron'un efendisidir. onun kudretini anlatmak için başka bir şey söylemeye de gerek yok bence. fingolfin yüzünden topal kalmıştır.
orta dünya evreninde eru'nun ulu müziğine eşlik eden ainurdan biridir. fakat kendi müziğinin şiddetiyle ulu müzikte ahenksizsizlikler oluşturmuştur. daha sonra eru aslında oluşan bu ahenksizliğin kendisi istediği için olduğunu, kendisi istemedikçe hiçbir şeyin olamayacağını söylemiştir.
arda'ya gönderilen 15 ainurdan biridir. bunların 14 tanesi valar ismini almışken melkor bir vala değildir. arda'nın kralı ve valar'ın en kudretlisi olan abisi manwe'den nefret eder.
arda üzerindeki her şeye sahip olmak istemiştir ve elflerden nefret eder. insanlar ve elfler arasında morgoth ismiyle bilinir.
orta dünya'da ne zaman bir ırk ortaya çıksa evinden çıkıp "la yörüyün gidin la buradan!" diyen bekçiler gibi bu ırkların üzerine saldırmış olan ainu. ainur'un en güçlüsüdür ayrıca.
elfler ortaya çıkınca elflere saldırıp tutabildiğini ork yapmış, insanlar ortaya çıkınca yine yıllardır çıkmadığı evinden çıkıp insanların üzerine saldırmış ama işte evdeki hesap çarşıya uymamış bu sefer. elflerin gösteremediği performansı insanlar gösterince "neyse, gidiyorum bu seferlik" deyip evine dönmüştür.
doğayı seven elflerin aksine, elflerden yarattığı orklar doğadan nefret ederler.
nam-ı diğer morgoth. eru iluvatar'ın yarattığı ilahi varlıklar olan vaların (tekili vala) uyumsuz ama en güçlü üyesidir.
diğer vaların aksine eru iluvatar ile bir türlü ortak çizgide buluşamamıştır. sebebi de melkor'un eru olmak istemesidir. böyle olunca da orta dünya'nın yaratım sürecinde olması gereken ahengi bozmuş ve eru'nun tasarladığı dünya'dan daha farklı bir dünya ortaya çıkmıştır. çünkü bu dünya üzerinde çirkinlik ve kötülük vardır.
daha da kötüsü; bu uyumsuz ahengin ortasında kalıp melkor'un bile bilmediği, tasarlamadığı yaratımlar ortaya çıkmıştır.
bu bakımdan lucifer'a benzer aslında. çünkü onun da amacı tanrı'nın yaratımlarını bozmaktır. bir nevi melkor ile aynı amaca sahiptir kendisi.
vaların hiyerarşik olarak bir altında bulunan maiardan da (tekili maia) bazıları melkor'un safına geçmiştir. bunların en ünlüsü de sauron zaten.
valar orta dünya'ya geçip yaratım sürecine başlayınca, melkor da vaların yaratım süreçlerini sabote etmeye başlar. melkor/#160695 numaralı girdide de belirtildiği gibi, yaratılmış olan her şeyi mahvetmek için büyük çaba harcar. tam dayaklıktır bu yönüyle.
zaten en sonunda da tulkas dayanamayıp bir süreliğine uzaya şutlamıştır kendisini. sonra tulkas'ın bir anlık boşluğundan yararlanıp tekrar dünya'ya inmiş ve arda'yı* aydınlatan lambaları yıkmıştır.
bu olayların ertesinde valar, "bununla baş edemiyoruz, en iyisi uzağında duralım." deyip arda'nın batısına çekilirler ve burada efleri korumaya çalışırlar. tabii arada melkor gelip bazı elfleri kaçırıp orkları yaratır.
tulkas yine melkor'a saldırır ve bu sefer melkor'a sağlam bir ceza vermek amacıyla onu mandos'un salonları'na kapatır. sonra yine çeşitli katakullilerle kendisini serbest bıraktırır. yine türlü türlü itlik, serserilik peşinde koşar. elflerden feanor'a sarar ve bu da hem kendisinin hem de elflerin uzun yıllar sürecek savaşlarla uğraşmasına sebep olur.
"yine de, söylendiğine göre morgoth, batı'dan bir saldırı gelmesini beklemiyordu; kibri öylesine büyümüştü ki artık kimsenin ona karşı savaş açamayacağına hükmetmişti. Üstelik Noldor'u Batı'nın efendileri'ne sonsuza dek yabancılaştırdığını ve huzurlu ülkelerinde mutlu mesut yaşayan valar'ın, artık onun dış dünyadaki krallığıyla uğraşmadıklarını düşündü çünkü Ona göre, merhamet duygusuyla yapılan işler daima yararsız, garip ve anlaşılmazdı."