yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak yazgı filminde olmuştur. sebebi de öyle derin felsefi anlamlar içermez, çok basittir; kapı bozuk. cidden kapı bozuktur, ve zamanında herkes sormuştur bunu zeki demirkubuz'a. ilk gösterildiği filmde kapı bozuktur ve yine yanlış hatırlamıyorsam her seferinde savcı gidip açılan kapıyı kapatır. mizansen doğal olduğu için sahne bozulmaz ve devam edilir. sonra bu durum zeki hoca'nın imzası haline gelir. hemen her filmde muhakkak bir kapı vardır açık kalan. fakat sonradan bu imzaya anlamlar yüklenir.
ezcümle: açık kalan, kapanmayan kapılar geçmişi, derin yaraları, hesaplaşmaları ifade eder. ki benim en hoşuma giden açık kapı sahnesi de kader filminin son sahnesindedir.