1. Kucukken annem cok kizardi evde top mu oynanir diye. Halbuki bilmiyordu ki top en iyi evde oynanir. Sehpalarin ayaklari kale olur, komidinin uzerindeki mumluk hedef olurdu. Normalde disarda tek basina top oynayamazsin oynasan da deli derler. Ama evde tek basina saatlerce oynarsin topu.

    Simdi bizim ufaklikla evde top oynuyoruz, annem bizde annem kendisinden hicbirsey kaybetmemis hala evde top oynanmaz oglum diyor ama tabi mevzu bahis torun olunca biraz daha alcak perdeden soyluyor. Oynanmaz diyor ama ufaklik egleniyorsa oynayin diyor/demek istiyor ses tonuyla.
    #53006 11001 | 8 yıl önce
    0eylem 
  2. sadece futbolla kısıtlanmaması gereken kapalı alan eylemi. böyle tanım yapınca da matah bir şey gibi oldu. zamanın matahlarındandı neyse ki.

    basketbol da oynanırdı evde. sadece çember ve plastik küçük topla oynamışlığım vardı. şu na benziyordu. sabah, akşam dinlemeden oynadığımı hatırlıyorum. apartman dairesinde ikamet edince, alta kattaki komşulara ses gitmesin diye turnikeleri parmak ucunda atmaya çalışırdım. bu güzel günlerin sonu, annemin bir gece ben uyurken sessizce gelip çemberin vantuzlarını söküp gitmesiyle bitmişti. on yıllar geçti üzerinden, vantuzları evin neresine sakladığını halen hatırlamıyor. aynısını atari 500'ün (namı diğer ) adaptörü için de yapmıştı. yeni adaptör almak kolaydı sonradan ama vantuz böyle değildi. vantuz kısmı evin içindeki "anne kara deliği"nde kaybolmuş durumda.

    çocukların bilgisayar ya da tablet başından kalkmamasındansa, alt kattaki komşuyu rahatsız etmeleri daha sevimli geliyor benim gözüme. hayal gücü illa ki yalnızca görsel aktivitelerle gelişmiyor, fiziksel aktivite de şart. evin içinde yapıldığında, riskler (camlı vitrine, masanın ayaklarına, televizyona, konsolun üstündeki biblo ve vazolara dikkat etme gibi) oldukça arttığı için el-göz koordinasyonu ile birlikte çevre farkındalığının da arttığını düşünüyorum.

    kötü bir şeyi sevimli bir şeymiş gibi gösterdiğim anlaşılabilir. çağ değişince, iyi şeyler kötü olmuş olamaz mı?
    #53013 lake of the hell | 8 yıl önce
    0eylem 
  3. kale: iki tekli koltuğun arası
    top: kırlent

    hakem de, spiker de, rakip takım da benim.teletext'ten beşiktaş'ın o sezonki fikstürüne bakar, sırayla tüm maçları kendi başıma oynardım.
    bir atakta beşiktaş, bir atakta ise rakip takım olarak oynardım.rakibin gücünü göre değişirdi atakların sayıları.rakip takım için oynarken çoğu zaman duygusallığıma yenilir, kırlenti kasten kalenin dışına atardım.
    zaiyatlar, genelde evdeki biblolar, avizeler ve kapının köşesine çarpmamla kırılan sol ayak serçe parmağım olurdu.

    ben çocukluğumda bunları yapıyorken, şu an 10 yaşındaki kardeşim 4-5 tane daha youtube hesabı açıp, onları kendi kanalına abone ederek abone sayısını artırmakla meşgul.

    #53016 barayyulun | 8 yıl önce
    0eylem 
  4. kağıtları koli bandı ile top yaparak da oynanırdı.
    #53024 kerem | 8 yıl önce
    0eylem 
  5. Eski evimizden aklımda kalan en önemli detaydır. Bizim evin bir hol'ü vardı Evin salonu kadar. Ben hayatımda öyle bir ev yapılanması daha da görmedim. Kapıdan girdiğinizde karşılardı p koca hol sizi. Şu anki o küçük evlerin 1 metre genişlikli hollerinden çok farklıydı. Ev çok büyük değildi. Evi holün üzerine kurmuşlar sanki. Kocamandı ya işte. Çocuktum diye bana öyle gelmiyordu. Gerçekten kocamandı.

    Yaklaşık olarak 4 metre eni 8 metre civarı boyu vardı. Bu ölçüler yeterince iyi bence bir hol için. Bir kısmına tuvalet denk geliyordu. O yüzden bir kalenin önü biraz daha dardı. Öteki kalenin önü ise tamamen açıklık. Bütün aksiyon orada oluyordu zaten. Kaleler kapılar. Söylemeye gerek var mı bilmem.

    O küçük kaleye geçtin mi işin daha zor. 1,5 metre genişlik var orada. Topu duvara çarptırsan yine gol olabilir. Ama geniş taraflı kale daha avantajlı. Duvarlar orada düşmanın değil dostun oluyor. Kardeşimle az oynamadık o koridorda. 6 katlı binanın taa 2. Katından şikayet gelirdi bazen. Çok ses yapıyorsunuz diye. Ciddi söylüyorum. Biz 5. Kattaydık. 3 kat aşağıdaki komşu sevdiğimiz insanlardı ama arada derlerdi bize çok sesiniz geliyor diye. Nasıl kaptırmışsak demek ki 3 kat aşağı giderdi ses. Evin yanında kocaman arazi vardı ama biz annemin sözünü dinlemez evde oynardık. O evde oynamanın tadı bir başka be.

    Hasılı güzeldi çocukluğumuz. Bilgisayar başında dirsek çürütmedik. Top koşturduk. Güreştik. Kavga ettik. Barıştık. En önemlisi sohbet ettik birbirimizle. Mahallede kaldırıma oturur, çekirdek kola eşliğinde saatlerce sohbet ederdik. Güzeldi vesselam.

    #53040 joker | 8 yıl önce
    2eylem