"sufi türk - osmanlı islamiyet anlayışı, gerçek islamı temsil eder" diye buyuran, geçmişte inceden bu düşünceye paralel ahmet davutoğlu hayranlığı (aslında umudu) olduğunu düşündüğüm cia Milli Haberlama Konseyi eski başkan yardımcısı ve yazar.
"türkiye orta doğu'ya tarihi bir yöneliş içindedir, yahut, dışişleri bakanı ahmet davutoğlu'nun dediği gibi, türkiye ve bölge 'tarihin dönüşü'nü tecrübe etmektedir. fakat bu defa yeni bir türk egemen veya emperyal gücü olarak değil fakat daha ziyade -modern yönetişim anlamında değerli bir tecrübe birikimi sunabilecek, hatta yeni evrilmekte olan orta doğu denkleminde belirli bir ilham kaynağı olabilecek- yeni bir önemli oyuncu olarak. bu ilham verici etki, genellikle halklar üzerinde -türkiye'nin özgürlükçü gündeminden dolayı birçoğu kendini tehdit altında hisseden- rejimler üzerinde olduğundan, daha güçlüdür."
turkey and the arab spring: leadership in the middle east s:61
bardağın dolu tarafından bakacak olursak, fuller'in bu cümleleri kurduktan sonra şimdilerde hayal kırıklığı içinde olduğuna eminim. bahsettiği özgürlükçü gündeme yok, modern yönetişim birikimi falan da kalmadı. genede, satır aralarında aslında türkiye'nin orta doğu'ya özgürlük, modernlik falan sunmasını beklemediğini, tam tersi tarihe yönelişine umut bağladığını (gerçi (bkz: ılımlı islam) görmek olası.
sonuç olarak, kurduğu cümlelerin iyi analiz edilmesi türkiye'ye biçilen rolün de tekrar tekrar analiz edilmesi açısından önemli.
bknz:
"...akp dışişleri bakanları -önce abdullah gül, daha sonra da ahmet davutoğlu- yorulmak bilmeden kalabalık heyetlerle seyehat etmişler, yeni iktisadi açılımlar teşvik etmişler, türkiye'nin daha önce görülmeyen yollarla yeni yeni kendi islami kimliğini kabulünden istifade etmişlerdir. "
turkey and the arab spring: leadership in the middle east s:153