geçenlerde attığı montajlı kemal kılıçdaroğlu tweetine rağmen yeni kabineye seçilememiş, bu nedenle görevine yine sosyal medya bakanı olarak devam edecek olan twitter profesörü. tepki ve mağduriyetini gene twitter'dan göstermeyi ihmal etmemiş. bknz
acaba neyi eksik yaptı da bir türlü bakan olamadı. ula ets turun sahibi bile bakan oldu koskoca burhan hoca bakan olmadı ya la...bu utanç hepimize yeter.
kendisi yarın öbür gün twitterdan yardırır yine. hocam sen gönüllerin bakanısın...
ben bu etki altındaki sıradan cahil bir vatandaş olarak, çok değerli sayın burhan kuzu'yu da kendime çok yakın halktan biri gibi gördüğümü belirtip dunning-kruger etkisi der geçerim efenim. hem ülkemizde bizim gibi insan çok, hele son 20 senede sallayacak neyini sallasan çarparsın o derece. abicim alışın artıkın, napalım.
Sadece diplomasının getirdiği ünvanı hukukçu olan ama hukukçuluğun gerekliliklerine hiçbir zaman riayet etmeyen yalama. Kendisinin söylemiş olduğu “başkanlık sisteminin mimarı benim” sözü üzerine, herhalde bizim de iyi ki geberip gitmiş deme hakkımız vardır.
Kendisini her zaman nevşin mengü ile hatırlayacağım siyasi yüz. Başkanlık sistemi için programa katılmış, nevşinin sorularını doğru dürüst cevaplamamıştı.
Ayrıca şimdi gördüm kendisi korona virüs kaynaklı ölüm haberlerine ‘sosyal medya abartısı’ demiş...
ölümünün zamanlaması hak ettiği gibi olmuş, yetiştirdiği öğrencilerin bile arkasından iyi şeyler söylemeyeceği, sempozyumuna katılmış olan benim gibi o dönemin genç dimağlarının üzerindeki etkisi ibrahim kaboğlu'nun tırnağının ucu kadar bile olmayacak insan.
"idam hatalı bir uygulamadır" cümlesinin muadillerini yazdığı kitaplarından sonra, siyasi görüşüne göre dizayn ettiği idamı dahi savunmaya başlamış, döneminin en çok bilinen anayasa profesörlerinden biri olarak aldığı on binlerce lira maaşının hayat görüşünü korkunç boyutlarda etkilediği biriydi. valhalla'nın kapıları ona hiçbir zaman açılmayacaktır.
teziç, tanör, batum, (beğenmediğimiz)yüzbaşıoğlu ve genç yardımcı doçentler oder ve kanadoğlu'nun üyesi olduğu istanbul üniversitesi hukuk fakültesi anayasa hukuku kürsüsünün en zayıf halkasıydı. kendisi bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, kürsüdeki en kötü akademisyen(imsi) olmamak için, tüm kürsünün karşı çıkmasına rağmen, dönemin rektörü alemdaroğlu'yla anlaşarak, darbeci ferman demirkol'un atanmasına ön ayak olmuştu. üstelik ferman'ın gerekli akademik çalışmaları olmamasına rağmen azerbaycan'dan aldığı uyduruk profesör unvanıyla atanması için uğraşmış ama kendisi ancak yardımcı doçent olarak atanabilmişti. ferman'ın atanması okulda büyük protestolara sebep olmuş, ferman okuldan kovulmuş, birkaç hafta derslere girememiş, derslere girmeye başladığında ise tüm yıl süren boykot yapılmıştı. ortak ders olan ve en az iki yüz kişinin girdiği derslere on-on beş kişi girmişti. son derece üretken ve çalışkan(!) bir akademisyen olan demirkol, iki yıl önce aynı unvanla üniversiteden emekli oldu.
kuzu, iyi ders anlatamadığı için derslerde sürekli anılarını anlatır, aslında hekim olmak istediğini ama çeşitli şanssızlıklar nedeniyle olamadığını, kürsü üyelerinin kozmopolit solcular olması, kendisinin de muhafazakar, saf anadolu çocuğu olması nedeniyle profesörlüğünün geciktirildiğini, kendisine zulmedildiğini anlatırdı. oysa kuzu'nun geç profesör olmasının sebebi, anlattığı gibi dünya görüşü değil bilgi yetersizliğiydi. sorbonne'da, tanınmış anayasa hukukçusu duverger ile çalıştığını iddia eder ama eserlerinde hiçbir fransızca atıf bulunmazdı. türkiye'nin başına bela olan özal, demirel vb. tüm politikacıların danışmanı olmakla övünürdü, "çocuklar, bakarsınız hocanız bir iki seneye ankara'ya gider." diyip dururdu. gerçekten de milletvekili seçilip ankara'ya gitti. biz kurtulduk ama türkiye kaybetti. hatırladığım tek iyi özelliği derslerde kendisine politik içerikli çok ağır hakaretler etmemize rağmen sakinliğini koruyabilmiş olmasıdır. kürsüye aldığı adamlardan biri temmuz darbe girişimi sonrasında yurt dışına kaçtı. kadın eli sıkmayan bir diğeri eskişehir anadolu üniversitesine geçip, oradaki alanlarında birikimli, nitelikli solcu hocaları tasfiye harekatına girişti. ağabeyi akp milletvekili olan sonuncusu avrupa insan hakları mahkemesi'ne akp tarafından hakim olarak atandı. kısacası iühf anayasa kürsüsü'nün son yirmi yılda içine sıçan kişidir kendisi.
tayyip yalakalığı, mafyatik bağlantıları, küfürbaz ve çapsız kişiliğiyle kendisini iyi hatırlamayacağım. öbür dünyada hesap verme mekanizmasına inanmadığım için kendisi hakkında herhangi bir dileğim yok. tek üzüntüm yargılanıp, hapse tıkılmadan ölmesi. halka karşı suç işleyen diğer tüm insanların bu dünyada hesap vermeden ölüp gitmemeleri dileğiyle...
zamanında koronavirüsle ilgili şu* ve şu* paylaşımı yapmış akp'li. *
çok düşündüm taşındım, yazayım mı yazmayayım mı hakkında diye. yazayım dedim, giriştim ama yazdım sildim, yazdım sildim, ne yazsam hukuken sakıncalı başa bela girdi olma yönünde ilerledi. tek bir diyeceğim var. cenaze namazında hakkınızı helal ediyor musunuz diye soruyorlar ya hani? benim cevabım belli. *
Solda adını görünce öldü sandığ..
Yok bu o değildi.
Son zamanlarda uyuşturucu baronlarıyla adının medyada sıksık yanyana gelmesi ve ülkede korona yüzünden hayatını kaybeden (yanılmıyorsam) ilk ve tek iktidar partisi mensubu meşhur kişi olması akılda soru işaretleri belirmesine yol açmıyor değil. Ya da bunlar hep (bkz: komplo teorisi) işte.
Yoksa (bkz: astınız, zehirlediniz, yedirmeyiz) be abi.
Yargılanmalarını canlı yayında naklen izletilmesi gereken şahıslardan biri.
Şunu iyi öğrendim ki; bu adamların her çırpınışları memlekette birilerinin canını alıyor daha fazla çırpınıp daha çok almadan gitmelerine sevinmek ile yargılamaları sırasında yüzlerine tüküren hakimleri izleyememenin huzursuzluğu arasında gidip geliyorum. Dilerim ki, yattığı yer mahşer gününe kadar vicdan azabı içinde kıvrandırır.
Kendisini iyi bilmezdim,zalimdi,uyuşturucu baronları ile iş birliği yaparken üzerine bastığı genç cesetlerine acımadı. Layığını bulması için dua ediyor olacağım.
Sedat peker'denn nasibini almış kişilerden birisi. Ne acıdır ki yaşasaydı ak parti'nin sürekli dile getirdiği yeni anayasanın altında adı olanlardan birisi olacaktı...