2002'den 2008'e kadar aralıksız sürdürdüğü müzik kariyerini noktalamış, üyelerinin 2012'deki "grubu yeniden topluyoruz" mesajlarının hayata geçirilemediği, scott weiland'ın hayatını kaybetmesiyle birlikte de duygusal olarak dibi görünmeyen kuyuya atılmış grup. slash* ve duff mckagan'ın olduğu yerde guns n' roses etkileri olmaz diyemem elbette. tam bir post guns n' roses grubuydu.
iki albümleri var: contraband (2004) ve libertad (2007). contraband'dan sonra oldukça popülerleşmişlerdi. albümdeki hiçbir şarkı ortalama seviyesine inmediği gibi, amerikan goy goyu da rahatsız edici seviyede değildi. weiland'ın vokaldeki yeteneklerinin tamamını gösterdiği, slash'ın sololarına adeta ayıp olmasın diye "izin verildiği", duff'ın ritimleriyle coşturan bir albümdü kısacası. weiland'la slash arasında konserlerde sıklıkla ortaya çıkan atışmalar hiçbir zaman rahatsız edici düzeyde değildi. zaten slash, velvet revolver'ı çok seviyordu ve zibilyon tane olan yan projelerinin hepsini askıya alıyordu bu yüzden.
duff'ın "kariyerimde içinde bulunmaktan en çok keyif aldığım albümlerden biri" dediği libertad ise, contraband'e göre daha hafif ritimlere sahip, oluruna bırakılmış ruh hallerini tasvir eden bir havadaydı. scott'la grubun yaşadığı anlaşmazlıkların biraz biraz moral bozduğu da görülüyordu. gene de, içinde tür olarak punk'a da, hard rock'a da yakın şarkılar bulunan libertad oldukça başarılı bir albümdü.
guns n' roses'i axl* için sevmiyorsanız ve içiniz acıyorsa dinlerken, velvet revolver'ı deneyebilirsiniz. hem duff'ı hem de slash'i özlemiş olmalısınız bunca yıllık ayrılığın ardından. albümlerini kronolojik olarak dinlemenizi tavsiye etmekle birlikte, set me free 'yi dinlerken weiland'ı da içtiğiniz sigarada, kadehte anarsanız çok sevinirim.