"grubun adı tricky beans mi olsun, yoksa tricky means mi?" derken, ilk ortaya çıkışına göre tür değiştirerek şu anki adını alan sonata arctica, ilk iki albümüyle metal camiasını ciğerinden titretmiştir. tony kakko'nun katılmasıyla power/progressive yönüne dönmeleri grubun kariyeri için de muhteşem olmuştu. gerçi kendilerinin -bir anlamda- atası sayılan bir diğer fin grup stratovarius'un alt grubu olarak nitelendirilmelerinin ve grubun, ayrılan üyeleri dahil olmak üzere, buna ses çıkartmamasının ekmeğini yedikleri de bir gerçek. neyse, gelelim ilk iki albüme.
ecliptica'daki fullmoon, replica ve letter to dana "eski sevgiliye ağıt" olarak görülüp çok beğenilmişti. özellikle letter to dana'yı kakko'nun eski sevgilisine yazdığı bir intihar notu zannedenlerin sayısı hiç de az değildi o zamanlar. ecliptica eski sevgiliye ağıt olarak hem damardan giriyor hem de o bastırılamayan öfkeyi gün yüzüne çıkarıyordu.
silence'ı ise tek bir şarkı olarak örneklemem gerekirse the power of one derim. silence, ecliptica ile karşılaştırıldığında, biraz daha farklı hislere tercüman olmaya çalışan sözler içerse de, birkaç şarkı dışında genel kanı olarak gene eski aşka özlem ve kahır dolu yakarıştır. the end of this chapter ve black sheep de dikkat çekmişti bu albümde.
aynı (bkz: dark tranquillity) gibi, japonya ve uzak doğu'nun büyük bölümünde büyük satış rakamları yakalamıştı sonata arctica. unia ile birlikte düşüşe geçtiler. gene de, genel olarak bakıldığında, power metal'in en ağır topları bir kenara bırakıldığında*******, sonata'nın yeri sabit kalacaktır.