bir kişinin veya bir ilişkinin yitirilmesinden korkulan, karmaşık bir ruhsal yaşantı ve olumsuz tutumdur. bunun dışında başkasının sahip olduğuna kendisinin de sahip olma gerekliliğini hissettiren bir duygudur.
hayat siker, en ufak getirisi yoktur. kendini bu karanlığa düşmüş halde bulanlar hangi özgüven törpüsünün bu ruh haline yok açtığını irdeleisn, kendi kendine psikoanaliz yapsın. o kadar üzünyüye hiç değmıiyor.
Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum, günücülük, hasetçilik, hasetlik, hasutluk.
Örnek kullanım: Biraz sonra hiddet, birikmiş kin, kıskançlık birdenbire infilak etti. (A. H. Tanpınar)
bazıları çok açık, direk olay-->tepki netliğinden oluyor. ilk işimden istifa edip yoluma gittiğimde eski işyerindekilerden gördüğüm buna örnektir. elemanlar yeni macerada çuvallayayım diye gözümün içine baktılar. daha ilk denemelerimde "ben demiştim"ler başladı. inşallah kurtulmuşlardır ne diyeyim.
bazı vakalar ise çevrenizde nicedir örülüyordur da, benim gibi yakın çevreye karşı malsanız haberiniz olmamıştır. yıllar sonra alakasız bir telefon gelir, alakasız görünen kızgınlıkları, tepkileri şaşkınlıkla dinlerken, laf aralarından arayanın asıl karın ağrısını duyarsınız.
insanın kendisini de karşısındakini de yoran dürtü, duygu.
kıskançlığın da bireyin aldatılmasına etkisi olduğuna şahit olmadım bugüne kadar...
kıskanmak cidden işe yarıyor mu? yani etrafınızda çok kıskanç olduğu için aldatılmayan birisi var mı?
bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama kıskanmanın moda olduğu bir dönemdeyiz. tamam abi kıskanır insan ama "ben var ya öyle böyle kıskanç değilim" diye övüne övüne gezinen insanlar var artık...
aldatacak olan insan aldatır. bu net. istesen çelik kasaya koy aldatır. o yüzden kıskançlığınıza değil karşınızdakine güvenmek zorundasınız günün sonunda.
doğal duygulardan birisi. öyle ki; sadece insanlarda değil, hayvanlarda da vardır kıskanma duygusu. ama bunların hiçbirisi zararlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. psikolojik olarak sağlıklı bireyler genelde sevdiği insanı kıskanmıyor, hayatına karışmıyor ve kişisel alanına saygı duyuyor.
Ben bildim bileli Kendisi her daim annemi kıskanmıştır. Ama bu işin benim bildiğimden önceki kısmı da varmış.
Ben doğmadan evvel annem ve babam; doğumun, eve yakın olan özel bir kadın doğum hastanesinde olmasını istemiş. Gün gelmiş, annemin sancıları tutunca bebek geliyor diye babamla belirledikleri o özel kadın doğum hastanesine gitmişler. Birkaç saat sonra da ben doğmuşum. Ben doğduktan kısa bir süre sonra yengem de hamile kalmış. * Ama o ara benim ailem, amcamlar falan bulunduğumuz şehirden taşınmışız. Gel zaman git zaman, yengemin de doğum zamanı gelmiş. Yengem tutturmuş benim doğumum da özel hastanede olacak diye. Babaannem demiş kızım senin üçüncü doğumun, ebe çağıralım, senin doğumların kolay oluyor falan. Nafile... İlle de özel hastane. Derken, yenge hanımı özel hastaneye götürmüş bizimkiler. Ama o da ne! Hastane dolu, doğum için kimseyi alamıyoruz demişler ve bizim yengeyi gerisin geri göndermişler. En yakın devlet hastanesine - ki en az 40-45 dk - yola koyulmuş bizimkiler.
Evet, yengemin oğlan e-5 karayolu üzerinde seyir halinde olan bir taksinin içinde, hastaneye varamadan doğuvermiş. Ebesi de halam...
Yani sevgili romalılar, kıskançlık bazı durumlarda sonu çok kötü yerlere varabilecek bir durum olabilir. Siz siz olun, kıskançlık uğruna saçma sapan şeyler yapmayın...
Dünyayı yürüten şey. Ekonomiyi, bütün bu trendleri, her akımı yürüten yegane duygu.
İnsanın kendine itiraf etmesi de zordur bilirim, bariz kıskançlık geçiririz hepimiz ama yok ya ne kıskanacam deriz, adını değiştirir kıskançlık değil de imrenme diyelim ona falan deriz.
Komşun araba aldığında sen de almak istersin, yan duvardan seks sesi gelir seks yapmak istersin, ev alır arkadaşın sen de istersin, evlenir sen de evlenmek istersin, yüksek maaşlı iş bulur sen de istersin, saçını maviye boyatır içten içe sen de bende nasıl durur dersin, piercing taksam mı, şu siteye üye olsam mı vs vs
Her şeyin yegane motivasyonu olan ama kabul edilmeyen duygudur.
birçok konuda herkesin içinde yer etmiş olan duygudur.
onda olan bende de olsun, bende yoksa onda da olmasın hatta ben de var ama onda olmasın hissidir. güçlü bir duygudur, hırsla birleşince insanı tepetaklak edebilir. romantik ilişkilerden ya da maddi şeylerden bahsetmiyorum. bir yeteneği, bir dehayı kıskanmaktan bahsediyorum.
kıskançlık da bence farklı birçok duygu gibi sahip olan insanların kilitli birer kutuda sakladığı hislerden biri. aslında açılmaması daha iyi gibi dururken, bastırmanın ne kadar kötüleşebileceğini bilmediğimiz; bazen açığa çıkarmamak için yanına kibirin eklendiği, bazen açığa çıkmasıyla kutusu dahil her şeyi yakan iyi mi kötü mü anlamadığımız garip bir kıvılcım. insanların kendi duygularının altında ne derece ezilebileceğinin -veya belki başarılarını onlar sayesinde elde etmelerinin- kanıtı niteliğinde iki tarafı keskin bir kılıç.
salieri'nin sözleri gibi: "tanrım, bana mozart'ın yeteneğini vermedin, onu anlayabilecek zekayı da vermeseydin"