ne şebnem görmüştür
ne kırağı tanır
ama iyi konuşur
kitap gibi
diye devam eden şarkı. entelektüeli anlatıyor.
pencere önü çiçeğinin rahatlığına ufaktan taş atılıyor sanki lakin türk solunda çilenin güzellenmesi ve entelektüel birikimin küçümsenmesi özellikle 80'lerde az görülen bir manzara değildi. sanki sıkıntı çekmenin nedeni değil, sade kendisi yüceymiş gibi.
aynı adlı albümün diğer şarkılarında da 80'lerin yeni gelmiş tüketim bombardımanını solu birjuvalaştırmasına ve
terimleri bol o alaya alınan iki 'l'li entellektüel dile yergiler var.
burada hata ölçüyü kaçırıp bilgi edinmenin kendisini küçümsemeye eğilim göstermelerinde. bir de -belki bana öyle geldi ama- sırf "haylaz çocuklarca hiç koparılmamış" olmayı eksiklik görmelerinde.
sert bir geçiş döneminin önemli ve başarılı şarkısı.