amerika'nın en ünlü şehirlerinden biri. golden gate köprüsü bu şehirde bulunmaktadır. yokuşlarıyla ünlüdür ve san andreas fayı üzerinde bulunmaktadır. 1906 ve 1989 yılında epey ölümcül depremler yaşamıştır.
hayvanat bahçesindeki hayvanların sürekli gözlem altında tutulduğu şehir.
sebebi, hayvanların anormal/beklenmedik davranışlarının deprem habercisi olabileceğidir. (mesela, çin'de 1985'de 800 bin kişinin hayatını kaybettiği bir depremden hemen önce, kış olmasına rağmen yılanların kış uykusundan uyanıp yeraltından çıktığı gözlenmişti)
1906 san francisco depremi ile ağır bir kayıp yaşanmış şehirdir de.
Enteresan bir çalışma kültürü var. Malumunuz başta yüksek teknoloji olmak üzre, bir dünya şirket bu şehirde. Böyle kodaman organizasyonlar özelleşe özelleşe bu noktaya geldiklerinden, her hizmeti dışarıdan satın alıyorlar.
Şirketlerdeki binlerce çalışanın önemli bir kısmı taşeronların kiradıkları. insanlar pazartesi havaalanından direk ofislere akıyor, otelde kalıyor, cumaya ofislerden havaalanına. Bu yüzden otel lobileri hep dolu. Kot üstü gömlekli (amerika'da ceket kravat ne arar) tipler tanışıyor, akşam olur olmaz içiyor, tekrar tanışıyor karşısındakinin haftaya orada olup olmayacağını bilmeden. Ikisi de ihtimal dahilinde.
Casablanca filmindeki gibi, insanlar ne geçici, ne kalıcı, ne ait ne yabancı.
ikinci dünya savaşı'nda japon asıllı amerikalıların toplama kampına aldındığı şehir. belki başka şehirlerde de vardır ama ben sadece buradakini biliyorum.
"yaa güvenlik için yapıyoruz" falan dense de pek ilgisi yoktur. gram japonca bilmeyen, japonya'yı hayatında görmemiş, ataları 100 yıl önce falan japonya'dan gelmiş adamlar toplama kamplarında yıllar geçirmiştir. "madem güvenlik için yapıyordunuz neden almanları da tıkmadınız o kamplara?" diyesi geliyor insanın.
sonra da "hadi lan iyisiniz yine salıyoz sizi" denmiş ama çoğu yaşadıkları travmalardan ötürü hayata pek tutunamamıştır.
bazıları da "**keyim amerikasını" deyip japonya'ya dönme kararı almış ama japonların "siz japon değilsiniz olm, japonca'yı bile sonradan öğrendiniz" tarzı milliyetçilikleriyle uğraşmak zorunda kalmışlardır.
japonlara göre japonya'da doğmadıysanız, japon atalarınız yoksa, hayatınızın büyük bir bölümü japonya'da geçmediyse japon sayılmıyorsunuz. öyle ki veliaht prensesin babası zamanında rusya elçisi oduğu için veliaht prenses çocukluğunun büyük kısmını rusya'da geçirmiş ve japonya'da sadece lise okumuş, üniversiteyi de ingiltere'de okumuş olduğu için japonların çoğu veliaht prensesi sevmezler.
driver oyunu sayesinde golden gate, midtown madness 2 oyunu sayesinde lombard street aşkına tutulduğum şehirdir. şimdi gitsek golden gate bizim bildiğimiz golden gate mi, lombard street bizim bildiğimiz lombard street mi kim bilir?