-
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem.
Örnek kullanım: Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler. (F. Otyam) hepsini göster
-
Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept.
hepsini göster
-
Yerleştirme, tertip.
Örnek kullanım: Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır. (R. N. Güntekin) hepsini göster
-
Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim.
hepsini göster
-
Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo.
hepsini göster
-
Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo.
hepsini göster
-
Dolap, hile.
Örnek kullanım: Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak. (E. E. Talu) hepsini göster
-
Alet edevat takımı.
hepsini göster
-
sahip olmak istediğim fakat içinde durmaktan hoşlanmadığım bir şey .
hepsini göster
-
stresten uzak bir hayat için, koyduğun şeyi yerinde bulmak için, her şey için , yolda gidebilmek için, barış için, insanlık için, evet düzen.
hepsini göster
-
ing: fucker
hepsini göster