-
Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak.
Örnek kullanım: Çanağımdaki köpüklü sütü emer gibi içeceğim. (S. F. Abasıyanık) -
Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek.
Örnek kullanım: Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum. (Y. Z. Ortaç) -
soğurmak.
Örnek kullanım: Toprak suyu emdi. -
Uzun süre yararlanmak.