hem alışkanlık hem de ciddi şekilde psikiyatr gerektiren bir ruh hastalığıdır.
şimdi insan, önce bu yalanları kendi gerçekliği yapar ve zaten karşısındaki insanın bunlara iknanın bir numaralı gerekliliği de budur.
bilim kurgu dizileriyle yarışır senaryolar çıkartırlar ortaya. zaten bu rahatsızlık, kafası çalışmayan insanda da olamaz bana kalırsa.
bu durum, yalanın muhatabı tarafından fark edildiğinde ve mitomani bireyin yüzüne vurulduğunda, sonuçlar yıkıcı olabilir. aşırı sert tepkiler, öyle olduğu halde "yapmadığı bir şey için" suçlanma yani iftira atılması duygularını yoğun biçimde yaşar/yansıtır.
bu tip insanlar tehlikelidir, sizin de dengenizi ve ruhunuzu şaşırtabilir. kıyıdan kıyıdan ilerleyip uzak durmak en başarılı çözümdür.
Düz yalancı olma halinin tıbbi versiyonu, çünkü bunda patolojik bir hal alıyor sanırım kişi kendini kontrol edemiyor ve yalanının başkalarına vereceği zararı, kendini düşüreceği konumu fark etmiyor. Düz yalancılıkta kişi bunları göze alarak, bile isteye yalan söylüyor. Bu yüzden biri hastalık, biri huy, davranış olarak kabul ediliyor.
Acaba kleptomani ile de bağı var mı diye düşünürüm hep bu hastalık üzerine. Başka bir gerçeğe sahip olmak ve hatta başka bir gerçeği çalmak istemek aslında mitomani, kontrol edemeden o gerçeğe sahip olmak isteyerek onu cebe atmak gibi...
Beyin ilginç bir organ hakikaten. Ben de okb hastasıyım yıllardır, bu yüzden de ruhsal hastalıklara ve sendromlarına ayrıca ilgi duyuyorum, yazdığım hikayelerde bunları kullanıp araştırıyorum, şizofreni ile beraber en ilgimi çekenlerinden biri mitomani. Kişiyi kendi olmaktan uzaklaştıracak, patolojik olarak sürekli kendine yeni gerçekler yarattıracak bir rahatsızlık aslında bir oyun gibi, sims oynarken oyunun yarısında bazen ben de karakterime yarattığım dünyadan sıkılıp "şimdi aslında şöyleymiş," diye oyunun tüm bağlamını değiştiriyorum, evcilik gibi, senaryo yazarlığı, sanat gibi bir şey. Ama zordur mutlaka, eğlenceli değildir, ne kadar hastalık da olsa kişiyi toplumda zor durumda bırakıyordur.