tom clancy romanlarının kahramanı jack ryan evreninde geçen 2002 yapımı bir filmdir ve jack ryan rolü bu sefer ben affleck'tedir. diğer önemli rollerde morgan freeman ve liev schreiber var. açıkçası Liev Schreiber, baffleck'e göre çok daha iyi bir oyuncuyken ne demeye baffleck jack ryan olmuş diye sordum kendime film boyunca.
the sum of all fears, jack ryan evreninde geçen 4. film olmakla birlikte arkasında bıraktığı 3 filmle kronolojik olarak da, konu olarak da çok fazla bir bağı yok.
(bkz: clear and present danger)
(bkz: the hunt for red october)
(bkz: patriot games)
"hitler'e deli demişlerdi, ama o deli değildi. aptaldı. rusya ile amerika'ya savaş açmazsın. rusya ve amerikanın birbirine savaş açmalarına ve kendilerini mahvetmelerine yol açarsın. "
israil - mısır savaşı sırasında nükleer füze taşıyan bir uçağın düşmesinden 20 yıl sonra, düşen uçağın taşıdığı füze bulunuyor, karaborsada satılıyor ve faşist(!) bir grup tarafından pülutonyumun kullanılarak bomba haline getirilmesi sonrası amerika'ya sokuluyor. bu sırada başbakanı yeni değişmiş rusya, çeçenistan'a kimsyasal saldırı yapıyor ve saldırı rus hükümetinin işi olmasa da, rus başbakanı zayıf bir imaj çizmemek için saldırıyı üstlenince rus-amerikan ilişkileri iyice geriliyor. tüm bu karmaşa içerisinde bu tip filmlerde çok da alışık olmadığımız bir olay oluyor ve amerikaya sokulan nükleer bomba patlatılıyor; hem de baya iyi kotarılmış sahnelerde. her ne kadar bombanın fazla büyük olmamasından dolayı etkisi çok olmasa da, ben bu tip bir felaketle karşılaştığını çok hatırlamıyorum amerikanın filmlerde. genelde bomba son anda bulunurdu. bombanın patlamasıyla birlikte amerika ve rusya savaş haline geçerken, direksiyonun da başına jack ryan geçiyor ve bombada kullanılan pulütonyumun aslında amerikan malı olduğunu ve 30 yıl önce israile satıldığını keşfedince, rusların suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışıyor.
buram buram amerikan propagandası izlediğimiz filmin temposu düşmüyor, konu da aslında ne kadar klişe görünse de ilgi çekici. böylece film iki saat boyunca hiç sıkmadan kendini izletiyor. klasik hollywood aksiyonu içine güzelce yedirilen politik gerilim, tom clancy romanlarından uyarlanan diğer jack ryan filmlerinden aşağı kalmıyor.
girdiyi filmden bir alıntıyla bitirelim.
"bir çok insan 20. yüzyılın en büyük kavgasının komünizmin kapitalizme karşı olduğunu düşünüyor ve faşizmin kuru gürültü olduğuna inanıyor. bugün daha bilinçliyiz. komünizm aptalların kavgasıydı. marx'ın takipçileri dünyadan göçtü. ama hitler'in takipçileri gün geçtikçe güçlenmekte ve çoğalmakta. ancak hitlerin önemli bir dezavantajı vardı. faşizmin virüs gibi, aids virüsü gibi yayılabilmesi için bir taşıyıcıya ihtiyacı vardı. bu taşıyıcı almanya'ydı. ama güçlü olmasına karşın almanya başaramadı. dünya çok büyüktü. şansımıza dünya değişti. küresel iletişim, kablolu yayın, internet. bugün dünya daha küçük ve virüsün dağılmak için güçlü bir taşıyıcıya ihtiyacı yok. bu virüs havayla yayılıyor."