bana su içsem yarıyorken bunlara şiddetle gıcık oluyorum. bak misal geçen gün ofise giderken milföy hamurundan poğaça aldım. bir tanecik. sonra öğlen sandviç ekmeği arasında tavuk döner yedim. yanında ayranla. akabinde patron özel yapım çukulata getirmiş. 200 - 250 gramlık bişi. ucundan azıcık yedim, o da ne, bitiverdi. bari akşam evde bişi yemem artık dedim. eve gidince bir tabak makarna ile geçiştirmeye karar verdim. ama makarna öyle çok renksiz geldi. bastım mayonez ile barbekü sosunu. renklendi. neyse, ilerleyen saatlerde bir gün önceden kalma chicken tendersların dışarıda unutulduğuna şahit oldum. dolaba koysan olmaz. çöpe atsan olmaz. üzerlerine mayonezi sıkıp onları da gömdüm. dedim üstüne çay içeyim. ki çaya şeker atmıyorum. o kadar dikkat ediyorum bak. çay koyarken gözüme oreo ilişti. bir paket de oreo gömdüm. sonra yatarken içim kıyıldı ama, yemedim daha bişi.
işte bu kadar dikkat ettiğim, çayı bile şekersiz içtiğim halde bu insanlara nasıl gıcık olmayayım? olurum tabi.
Muazzam ve kıskanılasıdırlar. babamdır. Herkesin evde olduğu klasik pazarımızı anlatayım. Saat 9da kalkarlar, ben de eve gelirim. Yataklar düzeltilir, ev toplanır ve Kahvaltı hazırlıkları başlar. Saat 11 gibi oturulan masadan 1 gibi kalkılır. Herkes işine döner ve saat 14.30 gibi babam başlar. "Bir şey yemeyecek miyiz?" Aradaki 2 saatlik sürede yapılan kek, pasta ve türevlerinden oluşan bir atıştırmalığın yanında ekmek arası yer çünkü aç. 16 gibi herkes dağılır yine ve 17.30da yine gelir. "Akşam yemeği..." hazırlanır, yeriz 19 gibi kalkılır ve bu sefer 21 sularında gelir. "Bir şey atıştıralım hadi, çocukların canı istiyordur." Yenilir. Eğer uykusu gelmediyse yatmadan önce de bi çikolata falan yememizi ister. "Kendin ye" dendiği vakit "olmaz hep beraber" der, bizsiz asla yemez, böyle de tatlıdır ama kilo almaz. 45 yaş, 170 boy, 71-73 arası değişen bir kiloyla varlığını sürdürüyor maşallah daha da sürdürsün ama babamı kıskanıyorum. Sağ el baş parmağı çok şişman ve yediği her şeyi o parmağın sömürdüğünü düşünüyoruz. Canım babam ya, giydiği her şey de yakışır maşallah koçum benim.
kas/yağ oranı yüksek insanlardır *. sporu bırakmayın, kadın erkek fark etmez, ağırlığı ihmal etmeyin. Yararını göreceksiniz.
bir de aslında yemeyip çevrelerinde böyle bir intiba bırakmayı başaran insanlar var. herif leylek gibi, beraber yemeğe çıksan 2.5 iskender götürüyor, üzerine tatlı. o manzarayı gören şaşıp kalıyor. ama bir hafta boyunca takıl, gerçek ortaya çıkıyor. adamın hayatında abur cubur yok, atıştırmak yok, kahvaltısı tek parça. ben onun yediğinden fazlasını öğün arasında yerim, bu varsa yoksa çay.
neyse, yediğiniz yaktığınızdan fazlaysa kilo alırsınız neticede. istisnası olmaz. y o uçtan ya bu uçtan tutacaksın.
İşin hem su içse yarıyor hem yiyip yiyip kilo almayan tarafında olan biri olarak mevzuyu çözdüm, toplanın. Çok enteresan bir bilgi vermeyeceğim ama ufak dokunuşlarla hayatınızda neler değiştirebileceğinizi size göstereceğim. Olay çok basit: günlük aktiviteyi arttırmak.
Toplu taşımaya geçmek bile size günde 2 dilim pizza getirir arkadaşlar. Peki ya merdiven kullanmak ne getirir? Elbette 1 bardak kola da oradan gelir. Bakar mısınız şimdiden kendimizi şımartıyoruz. Akşam yürüyüşleri gibi sıkıcı ve zor bir aktiviteyi yaşam tarzımıza kazandırsak mevzu kapanır zaten. Eğer meslek biraz aksiyonluysa öğle yemeği atlarken sıkıntı yaşanmıyorsa tebrikler artık 2 lahmacun hakkını da elde ettiniz.
Babamdır, 28ine kadar 60 kiloymuş adam, sonra metabolizma yavaşlamış yeme istegi bitmemiş, şimdi 90 ama olsun, Şimdi de benim, kız arkadaşlarım hep nefret etti benden, bir bana bakıp bir kendine bakarken, benim ultra boy pizzayı gömdüğümu görürken ağzına aldığı salatasını da yüzüme tüküresi geldi ama bunu uygulamadan sadece söyledi, olsundu, 28imden sonra ben de şişko olcam, bırakın da rahat rahat gömelim şimdiden.
Pislik insanlar. Özenilen tipler. Bir bardak su içsek göbek şişiyor da bunlar hayvan gibi yemek yer bişi olmuyor. Gözümün önünde ki kuzenim günde 3 ekmek, ara öğünler, biralar derken kürdan gibi geziyor. Zoruna gidiyor, işin kötüsü biz yesek göbeğe de gitmiyor, direk popoya yarırıyor. Nefret ediyorum sizden. Metabolizmanız batsın.
bir arkadaşım var böyle. bugün bir bazlama tost yedi (tostu bütün bazlamayla yapıyorlar), tostun yanında patates kızartması vs vardı. bir de tostun üstüne büyükçe bir dondurma yedi.
sadece benimleyken böyle değil bu arkadaşım bir de. bütün öğle-akşam yemekleri bu aşırı kalorili, yağlı yemekler üzerine kurulu.
ben şahsen artık bünyesinde çok enerji harcayan bir fasilite mevcut olduğunu düşünmeye başladım artık. o kadar yiyip de kilo almamanın başka açıklaması olamaz.
homini gırtlak, dombili tombik tayfa tarafından sevilmeyen güzel insanlardır. güzel dediysek; (bkz: içi güzel) halbuki bu insanlar siz tombikleri seviyor. ben onların yalancısıyım. valla bak.
benimdir efendim. arkadaşlarımın hayret dolu bakışlarıyla yemek yiyorum. ''yediklerin nereye gidiyor?'' sorusundan bıkmış durumdayım. farkında olmadığım bir rahatsızlığım olabilir mi endişesiyle hastaneye gitmişliğim de vardır. testler temiz çıkınca psikiyatriye sevk edildim.