1917-2012 yılları arasında yaşamış ingiliz tarih profesörüdür. hobsbawm marksist alanda yayınlar vermiş bir tarihçidir ve çalışmalarını diğer tarihçilerden ayıran şey eserlerinde marksist yöntemi çok iyi işlemiş olmasıdır. şöyle ki, marx, sistemin iki temel yapıdan oluştuğunu öne sürer. bu iki yapı alt yapı ve üst yapıdır. yani sistemin temel ekonomik biçimi ( alt yapı) ve bu ekonomik biçim üzerinde ortaya çıkmış siyaset, bilim, sanat, din, felsefe vb alanlar (üst yapı). hobsbawm eserlerinde dünya tarihinin dönemlerini inceler ve tüm bu dönemlerde mevcut alt yapı ilişkilerini anlattıktan sonra yine aynı dönemdeki üst yapı kurumlarının ortaya çıkışını ince ince örer. bu noktada özellikle uluslararası ilişkiler tarihi, iktisat tarihi gibi alanlarda çalışma yürütecek kimselerin göz atması ufuk açıcı olacaktır. hobsbawm'ın en temel eserler: - devrim çağı 1789-1848 - sermaye çağı 1848-1875 - imparatorluk çağı 1875-1914 - aşırılıklar çağı 1914-1991 - sanayi ve imparatorluk
ingiliz yahudisi bir baba ve avusturya yahudisi bir annenin 1917 iskenderiye doğumlu oğludur. 1931 yılında almanya komünist partisi'ne(kpd) bağlı genç komünistler birliği'nde(kjvd) örgütlendi. kısa bir süre sonra birleşik krallık'a göç etmek zorunda kaldı. 1936'da büyük britanya komünist partisi'ne(cpgb) üye oldu. kendi kuşağından bir çok kimsenin komünist olmasındaki temel motivasyon kaynağının ispanya iç savaşı olduğunu, oysa insanların kendisini tarihin bir parçası olarak en fazla hissettiği weimar cumhuriyeti başkenti berlin'de örgütlenmesinin, iç savaş'ın fedakârlık dolu romantizmden etkilenenlere göre çok daha uzun bir örgütlü yaşama yol açtığını belirtiyor. 1956 yılında yaşanan macaristan ayaklanması'na varşova paktı'nın müdahalesi sonrası e.p. thompson, christopher hill, rodney hilton ve victor kiernan gibi komünist parti tarihçiler grubu üyeleri istifa ederken hobsbawm partide kaldı.
komünist parti ve sosyal demokrat partinin birleşmesiyle oluşturulan iktidardaki macar işçi partisi binalarının ateşe verildiği, parti üyelerinin katledildiği, dükkanların camlarına "ruslar dışarı" yazıldığı ayaklanmanın bastırılmaması macaristan'da kapitalist restorasyon anlamına gelecekti. anti-komünist, milliyetçi ve silahli bir karakter taşıyan ayaklanmaya sovyetler birliği ve sosyalist ülkelerin müdahalesini meşru görüyorum. abd'nin anti-komünist dışişleri bakanı kissenger'ın "diplomasi" başlıklı kitabında süveyş krizi nedeniyle kapitalist ülkelerin neredeyse tepki bile vermediğini belirttiği müdahale sonrasında, avrupa'daki komünist partilerden istifa eden aydınların marksizme olmasa bile örgütlü mücadeleye yabancılaştığını düşünüyorum. müdahaleye eleştirel yaklaşmak veya sonuçlarının ağır olduğunu savunmak başka anti-komünist ayaklanmayı meşru görüp istifa etmek başkadır. bu anlamda birçok konuda eleştirel yaklaşımlarını koruyan ama partide örgütlü mücadelelerini sürdüren hobsbawm, maurice dobb ve j.d. bernal büyük britanya komünist partisi'nin ve britanya devrimci aydınlarının yüz akıdır. bir diğer selam da ayaklanmanın bastırılmasında önemli payı olan ve bu olaydan hep büyük dersler çıkardığını belirten, prag baharı'nın karşı devrimci dalgasının çok daha yumuşak biçimde önlenmesinde rol oynayan, daha sonra sbkp'nin son devrimci genel sekreteri olacak yuri andropov'a da gitsin.
hobsbawm, 1936-91 yılları arası, tam elli beş yıl parti üyesi olarak yaşıyor. yaşanan bir çok olay nedeniyle niye partiden istifa etmediğini soran bir gazeteciye, komünist partilerden istifa edilmeyeceğini ancak partiden atılmanın mümkün olduğunu söyleyecek kadar da militan biri. hobsbawm'un, yıllar geçtikçe bu militanlığının azalması, sovyetler birliği'ne ve stalin'e oldukça mesafeli yaklaşmasına rağmen elli beş yıllık örgütlü yaşamı ve tarih alanında marksist yaklaşımla çok önemli eserler yazması büyük bir saygıyı hak ediyor. üstelik 1991'de partiden istifa etmiyor. parti, sovyetler birliği'nin çözülüşünden sonra kendisini feshediyor. yalnız aşırılıklar çağı(the age of extremes) eserinde, çözülmesinden yalnızca bir iki yıl geçmiş sovyet sosyalizmiyle ilgili yazdığı pasajlar, elli beş yıl parti üyesi olmuş birinin kalemine hiç yakışmıyor. hobsbawm'un bu yazdıklarına o kadar inanamamıştım ki, çevirmenin metinde tahrifat yapma ihtimali aklıma gelmişti. çok kısa bir zamanda kitabın orijinaline ulaşıp, kitabı okuduğumda bir tahrifatın olmadığını tespit edince büyük hayal kırıklığı yaşamıştım.
hobsbawm'un sınıf ve sınıf bilincinin birbiriyle ayrılamayacağı düşüncesi, ingiliz marksist tarihçi g.e.m. de ste. croix'un(fransızca okunuşu "krua" olmasına rağmen kendisinden alaylı bir biçimde "kroyks" olarak bahsettiği için eki böyle yazdım.) antik yunan dünyasında sınıf mücadelesi eserinde, tarihin modern dönemi için doğru olduğu fakat antik dönemdeki sınıf mücadelesini açıklamaktan uzak olduğu için eleştirilmiştir. bu da küçük bir not olarak dursun.
19. ve 20. yüzyıl tarihini öğrenmek ve anlamak için devrim çağı (1789-1848), sermaye çağı (1848-1875), imparatorluk çağı (1875-1914), aşırılıklar çağı (1914-1991), sanayi ve imparatorluk eserlerinin mutlaka okunması gerek. kişinin anadilinde okuduğu metinleri anlamasının çok daha kolay olması nedeniyle çevirisi olan eserlerin türkçe okunması gerekli. ama dost kitabevi'nin çok kötü çevirileri nedeniyle, ingilizce bilenlerin bu eserleri orijinallerinden okumalarını tavsiye ediyorum.
1917 doğumlu tarih profesörü. Sol görüşlü olduğunu söylemek yanlış olmaz hayatına baktığımızda. annales okulu ekolünden oldukca etkilenmiştir. Ayrıca sol görüşlü olmasına rağmen ( ingiltere komünist partisi'nin üyeliğini yapacak denli benimsemiştir komünizmi) elinden geldiğince objektif davrandığını düşünüyorum. Tabii bazı kitaplarında göze çarpıyor bazı taraflılıklar. Sonuçta kimse kusursuz değil.
Bence "Devrim Çağı 1789-1848" , "Sermaye Çağı 1848-1875" , "İmparatorluk Çağı 1875-1914" ve "Aşırılıklar Çağı 1914-1991" adlı kitapları okunmalı. Dost yayınları çevirmiş türkçeye galiba ben başka baskısını bulamadım çünkü. Ayrıca "kısa 20. Yüzyıl" adlı kitabı da okunmalı bence. Hiç değilse genel bir okuma yapmak için okunabilir bu yüzden çok detaylı bilgiler de bulamayabilirsiniz her konu hakkında. (ama bazı başlıklar oldukça detaylı)
Modern çağın en büyük tarihçilerinden biridir. Materyalist olması, Hümanist olması, sekter olmayan demokratik-Marksist siyasi görüşü ve Avrupa'nın Arkaik ötekisi olan yahudilerden olması onu farklı kılıyor ve hayata bakış açısını, diğer tarihçilere göre daha özgünleştiriyor.
Okunduğu zaman, asla vakit kaybı olamayacak zaman dilimlerindendir.