yunan işi meze. bizim türkler havyar falan bilmez ama çoğu yerde taramanın ana ülkesi olarak türkiye'den de bahsedilir. yunancası "taramasalata"'ymış. tarama zaten doğrudan havyar demek.
elinizde sadece havyar olduktan sonra mezesini falan düşünmezsiniz belki ama taramanın farklı şekilleri de var. içine ekmek içi ufaklanmış olanı, soğan sulu olanı, sıcak sütlü olanı, mayonezli olanı, bol sarımsaklı olanı var. özellikle hem mayonezli hem de sütlü olanı fazlasıyla riskli görünüyor. gene de havyarınız varsa ve meze istiyorsanız, özellikle az soğanlı ve bol zeytinyağlı olanını denemenizi önerebilirim. sonuçta havyarın o baskın tadını gidermeniz mümkün değilse, buna alışmak için en iyi yardakçı zeytinyağı olacaktır.
tarama ucu ve mürekkep yardımıyla bir resme derinlik, detay katma işlemi. genelde çizgi roman, karikatür sektöründe kullanılır.
abd'de çizer, taramacı, renklendirici ayrı oluyormuş genelde. çizere penciller, taramacıya da inker diyorlarmış. sanırım bunun sebebi işgücüne katılan kişi sayısını arttırmak. ya da böyle daha verimli oluyordur bilemeyeceğim. amerikan kültürü çok dahil olabildiğim bir kültür değil, bilemeyeceğim.
japonya ve türkiye'de ise işler değişiyor. türkiye'de genelde karikatüristler renklendirme haricinde her işi kendileri yapar. bazıları renklendirmeyi de yapar. zaten türk iş hayatı da bir kişinin her şey olmasını bekleyen bir iş hayatıdır. mesela doktor olduysan, senden tanrı olmanı da bekler insanlar.*
japonya'da ise her şeyi kendin yapma işi daha çok ünlü bir mangaka olana kadardır. ünlü olduktan sonra abd'deki sisteme benzer bir sisteme giriş yapılır. hatta mesela ünlü mangakalar arka plan çizimleri için bile adam tutarlar.
ülkemizde oğuz aral'ın "gereksiz taramalardan kaçının." ilkesi ünlüdür. ama galip tekin bu ilkeye riayet etmez.