1. 'in "ba" isimli kitabında yer alan bir şiiridir,


    Sen bana elma yerdin eskiden
    Ben kocaman bir bardak su sana mutfaktan
    İki buğulu ağaç olalım, ben sana
    iki serin taş, demiştim, daha o zaman
    yan yana, ses veren, yağmur alan.

    Sen şimdi oradan,
    eteğimdeki taşları çatlatan
    sözcükleri getir, yan yana getir.
    #3740 ma icari | 8 yıl önce
    0şiir 
  2. 'ın bir imgelemi.

    *****

    zamanla örümceğin çerçevelediği ağ
    nice yüz girmiş bu aynaya ölü ya da sağ.
    #19720 kesret | 8 yıl önce
    0şiir 
  3. bir şiiri.

    *****

    derin sularında bu ayna her an
    sizden bir parıltı aksettirecek
    kah çıplak bir omuz sessiz düşecek
    eriyen bir kuğu beyazlığından

    bazen bir tebessüm, tutuşmuş mercan
    rüyasıyla sanki bir kızıl çiçek
    ve saçlar öyle ümitsiz yüzecek
    olgun akşamların ağırlığından

    hep bu aynadasın artık kış ve yaz
    mavi sularıyla arkanda boğaz
    köpüren aydınlıkta her tepeden

    hep burada ömrün her merhalesinde
    hapsolmuş bir şafak gibi derinde
    zamana gülecek hüznün ve neşen
    #45228 kesret | 8 yıl önce
    0şiir 
  4. bir şiiridir. şiirde yoğun gnostik (deruni) ve mistik imgeler kullanılmıştır. “” ve “” şiirin etkileyici hitapalarıdır. “küçük cariyem” ince ve dakik çağrışımlara sahip müthiş bir hitaptır sevgiliye. Şiirin tamamı:

    aynadan bakan benim
    küçük gotamacık
    duvarlardan karşına çıkan
    aynalardan hayalini çalan
    muhabbet olup vücudunu saran
    küçük câriyen
    nigâr-ı çîn

    nigâr-i çîn
    bin bir aynada oynar
    ayna ayna içindedir
    nigâr-i çîn
    nigâr-ı çînin içinde
    ve zaman
    zamanın dışında

    uzat ellerini küçük gotamacık
    hayal hayal içinde
    dünya bir hayal dolabıdır
    aynalardan geçer
    küçük gotamacık
    çok sürmeden hayallerimiz
    aynaların arkasından geçer

    aynaya bakan benim
    hayal annemin oğlu
    bodhista gotama


    dünyada en güzel şey
    seni buldum
    artık hiç bir şey istemem
    küçük câriyem nigâr-ı çîn
    uzat ellerini
    aynaların dışına çıkalım

    #61405 adar | 7 yıl önce
    0şiir 
  5. bir şiiri :

    Ve gözüm eşyamda değil
    Yoruldum maddemden
    Ta ki dünya bitti
    Köşk kurdum sakin oldum

    Dehlizsiz ve tabakasız
    Kör bir hayvan gibi
    Rızkına etiyle yanaşan
    Karanlık bir evdir gövdem

    Güneşte asla karanlık yoktur dediler
    Ve onlar yoluna cihet ettim vatan tuttum

    Büyük yeni bir hayat bildim
    Yeni yeni bildim yoksa ölüyordu bir şey
    Bir insan binası yıkılıyordu durmadan
    #98010 passageoflord | 7 yıl önce
    0şiir 
  6. Altay öktem şiiri.

    beni yanlış evlerde aradılar, süt dökmüş kedilerin,
    kapısı kilitli dağların yamacında. gereğinden fazla
    süren suskunluğun eşiğindeydim oysa.

    kadınları, kuşları, kendimi. pamuk tarlalarını hiç
    terketmedim ama. beni yanlış evlerde aradılar, ku-
    rumuş bir bahçenin duvarında.

    yüzüne yaz değmiş çocukluğun saflığındaydım,
    kıskacında. orada.

    çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü-
    yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu çalıntı zamanlarda.

    oysa geri dönecek gücü kalmayana dek yüzüyordu su-
    larda. ölümsüzlüğü düşlüyordu; paylaşılan bir ölümün
    sınırını. iki yüzü keskin bir bıçağın kınını, onu.

    ayna.

    .
    #279367 amarcord | 3 yıl önce
    0şiir