1. Mart ve nisan ayında iri yağdığında eskiler 'bu yaz aç kaldık' derdi.

    Meyve ağaçlarının çiçeklerini parçalar, o yıl meyve az ve pahalı olur.
    #32999 Keltox | 8 yıl önce
    0doğa olayı 
  2. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.

    Örnek kullanım: Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti. (T. Buğra)
    #135034 tdk | 6 yıl önce
    0doğa olayı 
  3. içi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı.

    Örnek kullanım: Su ile dolu bir şişe.
    #135035 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Bir yerde sayıca çok.

    Örnek kullanım: Dağda keklik dolu.
    #135036 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan.

    Örnek kullanım: Haftaya pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu. (A. İlhan)
    #135037 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  6. Boş vakti olmayan, meşgul.

    Örnek kullanım: Bugün doluyum.
    #135039 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  7. içinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).

    Örnek kullanım: Tabanca doludur, dikkat edin.
    #135040 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  8. Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
    #135041 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  9. Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
    #135042 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  10. içki doldurulmuş bardak.
    #135043 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  11. Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
    #135044 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim