"türkiye'de herkesin üniversiteye gitmeye merak salması çok yanlış" diyerek çok doğru bir noktaya parmak basmıştır. bu konuda savunduğu görüş özetle şöyle; herkes üniversiteye gitmesin. tabii ki herkese eğitim verilmeli ama herkesi üniversiteye gönderemezsin. kimisi zanaatkar olur, kimisi ticaretle uğraşır... herkes yeteneği doğrultusunda gerekli ve yeterli eğitimi alsın.. çok da haklı bi görüş. maalesef günümüzde herkes doktor, mühendis, avukat olmak istiyor. marangoz ya da çatı ustası olmak isteyen yok diye de ekliyor. günün sonunda yer gök bürokrattan, sosyologdan geçilmeyecek. işte o zaman ne olacak çok merak ediyorum diye de bitiriyor.
Sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde değil, tüm dünyada tarih otoritelerince bilinen ve saygı duyulan isim. Tarih profesörü, akademisyen ve yazar.
Yakın zamanda Bir ömür nasıl yaşanır? İsimli, söyleşi şeklinde hazırlanmış bir kitap ile her yaş grubundan okurlarına tavsiye veren tarihçi hocamız. Üniversitede okulumuza misafir olarak gelmişti bir de. Soru sorduğu zaman kız öğrencilerden cevap vermeye gönüllü çıkmayınca homurdanmaya başlıyor, haberiniz olsun. Bu özelliği hem hoşuma gitmişti hem de dokunmuştu bana. Hocamızın davranışındaki maksadı, bu kız öğrencilerin ileride çocuk yetiştirmede daha büyük paya sahip olacakları ve yetişecek nesli şekillendirmede daha büyük etkileri olmasından ileri geliyor. Dil öğrenme konusunda çokça telkinlerde bulunmakla birlikte entelektüel tarza çok çok önem verir. Kendince entelektüellliği ise: “ üzerinize vazife olmayan şeyleri bilmek, okumak” olarak tanımlar.
İyi bir hocamızdır. Biraz ağır konuşur fakat taşıdığı entelektüelitenin ağırlığından olsa gerek. Türk tarihçiliğne büyük hizmetleri vardır ve gençlere de kendi bakış açısından tavsiyeleri. Biraz kibirle eleştirilir bazı zamanlanlar benim de biraz sinirime gider egosu ama o kadar bilgi ve kÜltür başka birinde olsa Kaf dağının tepesinden aşağı inmezdi. İlber hocam yine yansıtmıyor bu da onun kaliteli biri olmasındandır. Memleketteki Çakma entelektüellerin ve aydınların aksine hani çok bilinen bir deyim vardır" taş üstüne taş koymak" işte ilber hocam da Türk gençliği ve memleket için taş üstüne taş koyanlardandır. Her zaman şükranlarımla İlber hocam...
entelektüel tarafı hoşuma gitmekte o ya bu diyemem lakin kendisi hakkında okuduğum bir makale vardı. Yine takip etmekten keyif aldığım Ahmet Özgür Türen'in tarih tarih sitesinde yayınlanmıştı. Başlığı görünce makale linkini bırakmak istedim ama ne yazık ki makale mahkeme kararı ile engellenmiş.
Makale ilber ortaylı'nın fetullah gülen ile olan bağlantısından bahsediliyor kaynak gösterilerek. Yayın evleri, kitapları, kitap isimleri ve fetullah ile ilber arasında olan isimlerin bağlantılarını konu alıyordu.
Bana göre yazılan bir şeyi karşı taraf mahkemeye verip kaldırılmasını veya engellenmesini istiyorsa kesinlikle o yazıda doğruluk payı olduğuna inanıyorum. Sonuçta benim hakkımda herkes bir şey yazabilir ve benimde buna cevap hakkım doğar. Cevap veremeyeceğimi düşündüğüm şeyleri bende kaldırmayı tercih eder zor kullanırdım diye düşünüyorum.
Hala sürüyor mu programlar bilmiyorum ama teke tek programında bilim tarihi hakkında konuşan celal şengör'ün yanında bile "nereden düştüm buraya, kim bu cahil" ifadesiyle oturuyordu bir zamanlar.
vakti zamanında kendisi iran'daki bir unesco toplantısında oturum yönetecekken diplomatlığa çok örnek olacak bir iş yapmıştır. iranlı konuşmacılar kürsüye çıktıklarında besmele ile söze başlarlar, türk diplomatlar da iranlıların besmele ile başlamasına uyuz olurlar. ilber hoca bakar ki besmele çeksem bizimkiler uyuz olacak, çekmesem iranlılar uyuz olacak; kürsüye çıkar ve söze girer;
- به نام خداوند بهنده مهربان (Be nâme khodâvend-i Bahşende-i Mehrebân)
üstteki bu söz besmelenin farsça'ya tercümesidir. kendisi söze bu tercüme ile başlar, olayı çözmüş olur.
habertürk'teki bir tarihin arka odası yayınında bu konu hakkında şunları söylemiştir;
- besmelenin farsçasını söyledim; iranlılar kızmadı, bizimkiler de anlamadı.*
Derya deniz, çok donanımlı ve muazzam birikimli bir adam, Allah uzun ömürler versin hocamıza. Fakat bu aralar, celal hoca'yla beraber çok fazla programa çıkmaya başladılar. İlber hoca'nın bundan sebep, türk milleti üzerine yaptığı genellemeler çok fazla tutarsızlaşmaya, bayağılaşmaya başladı diye düşünüyorum.