1. 'ın bir şiiri.

    *****

    bir kaygılı yolculukta yıllar yılı
    sürüklendim acıyla başım dönerdi
    görünürdü ırak ışıklı mut ili
    suların dibinde karanlık tuz tadı

    iteleyen neydi yelken el yordamı
    küf yosunlardan maden çıkarmak için
    giderdim üstümde sancılı gök damı
    uçan kadırga bitimine bulmanın

    adım sanım yok kirli sularda bitik
    düş denizlerinde barınaksız tekne
    bir alan akla kara tüm beklenmedik
    soruydu acun taş toprak ne bitki ne

    yüzücüydüm duraksız gözü sonsuzda
    güneşli sallantısında mavilerin
    kovalarım kaçar bir nokta usumda
    tırmandım yokuşlarına denizlerin

    ıslatırdı kara yağmurlar gövdemi
    gerçekle at başı koştum gittim düşle
    aydınlanırdım sudan çıkan değirmi
    kurulanırdım sonra birden güneşle

    bir yerde bir şey var bir yerde bilmenin
    tadı kolay geçilmez diz boyu balçık
    tutsağı ormanın boz ayılara in
    bir vuruşta ne var ne yok çözen bıçak

    giderdim gene de önüm ardım zorluk
    ışıkla yıkanmış kuşların çığlığı
    bir bakarsın kömürden kara ortalık
    bir bakarsın ötesi usun ak sıvı

    yeniden düşünceye düzene çağrı
    kavşağından azgın boy atmış suların
    bir gelincik gördüm atkestaneleri
    beslenmişti kanıyla balinaların

    koşardı gördüm dibinde denizlerin
    bir alabalık kayalardan aşağı
    elinde sevilerin özgürlüklerin
    bilinmeyenlere özlemlerin bayrağı

    mavilikte günle birlikte ağaran
    sesti midye denizanaları koku
    su yüzünde güneşlerle doğan batan
    ışıkla gölgeden örülmüştü doku

    delice çektim gittim güçle atıldım
    deniz ağaçları sarardı çevremi
    yemyeşil acılı bir ortamda kaldım
    bezenmiş ışıkla serüvenci gemi

    adına doğayı kavramı kurmanın
    yürürdüm yönüm yörem yıldızlı gece
    gündü gittim cümbüşündr aydınlığın
    mamutlardan bu yana çağlar boyunca

    gelişti yaban büyüdü bir mor çiçek
    kıl ayrımında uyuyup uyanmanın
    gelişti duygu gelişti us giderek
    gelişti birden beşiğinde suların

    ilk uygarlıklardan eklenmiş ucuca
    dalgada devinektim bir yere vardım
    sonra bıraktım gittim korkusuzca
    bir adım daha ötesine bir adım

    hep oydu bitmeyen bir türlü bitmeyen
    soluk soluğa kovalanan bir deniz
    kurulu sayısız hayvandan bitkiden
    hep öyle diri bir başına uykusuz

    bir teraziydi elimde varlık yokluk
    ne başı var ne sonu su ülkesinde
    elim ayağım buz kesmiş benzim uçuk
    tek kişi tanyerinin görüntüsünde

    giderdim önümde cayılmaz bir erek
    bugünden yarına daha güçlü diri
    bir anıt kurmak bir yere bir taş dikmek
    yaşanmıştan geleceklere bildiri

    sorunlar da çaba bilgiler de çaba
    suya vurmuş ölü balıkları sevmek
    usun da duygunun da yolu tam sapa
    bir yerde de bakarsın güneşlerden ak

    sürüm deniz tarlasını ektim biçtim
    çatışmaydı uzayla süreyle savaş
    bir dar kapıdan tutkulu geçtim gittim
    balıkçıl sürüleriyle sarmaş dolaş

    çiy tanesiydim boşlukta ışık hızı
    binicisi düş şaşmaz ölçünün atı
    dalgadan dalgaya parıltının özü
    bir kaynakta yıkandım olanak adı

    duyguda us oldum duygu oldum usta
    aydınlık topladım doldurdum torbamı
    gecenin bir yerinde açan çiçekte
    aşılmaz düzendim güzellik kavramı
    #19536 kesret | 8 yıl önce
    0şiir 
  2. sevmiyorum pek öykü okumayı. kötü bir şey olduğu için değil. şıpınişi bitiverdiği için. tam anlatılan kişiler, yerler, zamanlar ile bir bağ kuruyorum, öykü bitiveriyor. roman öyle mi ya. oku oku bitmeyen romanları seviyorum en çok. roman kahramanlarıyla uzun süreli dostluklar kurabiliyorum çünkü.
    #56765 laedri | 8 yıl önce
    1edebiyat terimi