1. politik nedenlerden ötürü hapse girmiş, hapisteyken kaçarak fransa'ya yerleşmiş ve orada hayatını kaybetmiş oyuncu. cannes film festivalinde altın palmiye ödülünü almasında bu olayların etkisi büyük olsa gerek.
    #19258 thedirector | 8 yıl önce
    0aktör 
  2. kimlikteki adı: yılmaz pütün.
    #24756 kesret | 8 yıl önce
    0aktör 
  3. politik nedenlerden hapse girmis fakat firar etmesi o politik nedenlerle hapise girdigi zaman gerceklesmemis olan türk sinemasinin hem yönetmen, hem oyuncu hem de senarist olarak gelmis gecmis en iyilerindendir. cannes film festivali'nde yol adli filmi ödül almistir. filmi izlemeyenler ve hatta cezaevinde siyasi suclu olarak kaldigindan dolayi firar ettigini sananlar aldigi ödülü siyasi nedenlerle aldigini sanarak halt etmistirler ve arastirmaya gerek bile duymazlar önyargilarindan dolayi.

    film cekmek icin adana'ya gittigi sirada bir gazinoda, tum film ekibi, donemin adana belediye baskani ve esiyle birlikte aksam yemek yerken, eglenirken daha sonra agir ceza hakimi oldugu ogrenilen sefa mutlu'nun sarhos bir sekilde gazinoya girip yilmaz güney'e hem fiziki hem sözlü olarak saldirida bulunmasina ragmen yilmaz güney bir müdahalede bulunmuyor. etraftaki kisiler araya girip uzaklastiriyor ama sözlü saldirisina devam ediyor hakim. bardagi tasiran ise yilmaz güney'in esine küfür etmesi. yilmaz güney bunun üzerine belindeki silahi cekip hakimi alninin catisindan vurur. 19 yil ceza alir ve 5 yil yattiktan sonra izinli olarak ciktigi zaman firar eder.

    daha sonra hakimin ailesinden birisi bu olayin yanlis aksedildigini ve hakimin alkollu olmadigini, gazino sahibinin yilmaz güney'in silah kullanmasina izin vermemesine ragmen güney'in israrindan dolayi sikayeti üzerine gazinoya gittigini söylerler. kose yazisi, kitap filan yaziyor yanlis hatirlamiyorsam. sahitlere para verilerek susturulmaya calisildigi, hatta kendilerine dahi para teklif edildigini öne sürerler. hatta siyasi durusundan dolayi aklanmaya calisildigini da söylerler.

    bunlara inanan aptalin da ötesinde bir sifata sahiptir benim nazarimda. biri cikip demez mi "yahu hakim neden sikayet uzerine gazinoya gidiyor bir gece vakti?" ya da "yilmaz güney siyasi görüsünden dolayi hapiste yatti, nasil oluyorda siyasi görüsü nedeniyle aklanmaya calisildigini iddia ediyorsunuz?" ve ayrica bir adam öldürme durumu var ise sahitler susturulsa bile dava devam eder ve kisi en iyi ihtimalle agir tahrikten dolayi ceza indirimi alir.


    edit: anlam bozuklugu düzeltildi.
    #132452 stockholmare | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0aktör 

  4. ünlü aktörün si:


    ( )



    #215502 Angel Spy | 4 yıl önce
    0aktör 
  5. (bkz: )

    9 eylül 1984 paris’te mide kanseri sebebiyle henüz 47 yaşındayken gözlerini hayata kapamış muazzam insan/aktör/yönetmen/senarist/yazar.

    Mezarı Père Lachaise Mezarlığı'nda 62. kısımda bulunmaktadır.
    #266429 gece ucan kedi | 4 yıl önce
    0aktör 
  6. edebiyat, sinema, müzik, resim ve daha pek çok dalda dünyanın en tanınan ve en iyileri addedilen kişilerin arkasında da kötü bir geçmiş vardır. bu sanatını ya da tutkusunu etkiler mi? bundan bağımsız kişiliği sevilmek, beğenilmek zorunda değildir bana kalırsa.
    birilerini sevmeme hakkına sahibiz. ben sevmem. ama iyidir ama kötüdür. sinemasına da yakınlık duymadığım için o konuda bir ahkam kesemeyeceğim.
    #266521 lily mars | 4 yıl önce
    0aktör 
  7. hakim şehit eden, kadın döven, suçsuz hayvanın canına kıyan, en sonunda da ettiğini bulan şahıs.
    #277120 bir bar taburesi ustunde | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    2aktör 
  8. "Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu."

    Yılmaz Güney
    #281727 ma icari | 2 yıl önce
    0aktör 
  9. (bkz: ) (bkz: ) sırf siyasi görüşünden dolayı bla bla oldu diye ajitasyon yapılan; onun çektiği acıyı anadolu'nun sıradan bir kasabasındaki sol görüşlü sıradan bir işçi 40 kat fazla çekmiştir fakat ekmeğini yılmaz güney yer bunun için, (bkz: )


    Tık 1

    tık 2


    ekleme, çok medeniymiş ve bunun yanında çok da mazlummuş gibi gösterilen feodal barzo, durumunu çarpıtıp methiyeler düzenler bununla 5 dakika aynı ortamda bulunmak istemezler. buna benzeyen bir tanıdıkları muhakkak vardır ondan nefret ederler ama yılmaz güney'i ilginç şekilde çok severler.
    #281731 migfer tokmakel | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    0aktör 
  10. kendisiyle ilgili yapılan en doğru yorum ve analiz : "çirkin" olması olan oyuncu.

    kral arıyorsanız uzağa gitmeyin;

    (bkz: )
    #281739 becoolnotfool | 2 yıl önce
    0aktör 
  11. Devrimcilik maskesi takmış kürtçü faşistin tekidir, bu molozun yaptığı hareketlerin yüzde birini yapsam, beni sokakta linç edecek insanlar bu balta girmemiş kalası öve öve bitiremiyor, kadına şiddete karşı duranların bu kadın düşmanını sevmesi, övmesi başlı başına psikolojik vaka
    #281740 pendikli serdar | 2 yıl önce
    0aktör 
  12. Yediği kaba tüküren, hakim katili, kadın düşmanı, pkk sevicisi bir "aktör". Fransa'daki son konuşmaları dikkatle izlenmelidir.
    #281750 alfred adler | 2 yıl önce
    0aktör 
  13. yılmaz güney'e neden saldırıyorlar? çünkü aşağıdaki metnin de çok güzel ifade ettiği gibi Çukurovalı bir ırgatın, imtiyazlı istanbul bebelerinin hegemonyasına meydan okuması, halkın sinemadaki sesi olması onları çıldırtıyor.

    KUDURUN!

    yazan 'in ellerine sağlık...

    yılmaz güney'e neden saldırıyorlar
    #291860 mahallenin delegesi | 5 ay önce (  5 ay önce)
    9aktör 
  14. Overrated, balon, katil, kadın düşmanı, gerici, bölücü, maganda, kro...

    Başka soru?
    2aktör 
  15. ayrıyeten taraftarı olmasıyla da gönülleri fethetmiştir.

    yılmaz güney'in taraftarlığını tescilleyen; adana demirspor sevdası, memleket özlemi, nostalji ve ultras ruhuyla dolu ilgili mektup için:


    -- spoiler --


    "Demirspor bu yıl 1. lige geçerse çok sevineceğim. Muharrem abinin çabaları boşa çıkmasın artık. Sivas yenilgisine üzüldüm.

    Bilir misin ki, Demirspor'da ben çocukluğumu, ilk gençlik yıllarımı hüzünlü anısını buluyorum. İçimi ezen bir duygu taa tahta perdeli, tel örgülü Adana stadına kadar götürüyor beni. Külahta leblebi... Çekirdek... Zaman gazozu... Atom gazozu... ve ... ... Kaleci Ferit... Toroslu kamyon Behçet... Kaleci Recai... Seyhansporlu Sarı Tahsin... Ve Muharrem abimizin gençliği...

    Nedir bu boğazımıza düğümlenip gözlerimizi buğulandıran duygu? Geçmiş günlere duyduğumuz özlemin anlamı ne? Nerde benim erik ve badem çaldığım bağlar... Nerde benim top oynadığım çocukluğumuzun arsaları?

    Çok selam söyle Muharrem abiye... Yürekten başarılar diliyorum... İlerde çıkmak nasip olursa faydalı olmaya çalışacağım Muharrem abiye ve Demirspor'a... Öperim hepinizi... Belam..."


    -- spoiler --
    0aktör 
  16. Türkiye, Ortadoğu ve latin Amerika Halklarının sinefillerinin bile gönlüne taht kurmuş olan, arjantinli yönetmen 'ın selam çaktığı, katolik kilisesi büyük ödülü alan, türkiye’de Sadece Çok küçük bir laik-ülkücü kesim tarafından sevilmeyen, Katil olmaktan başka bir özelliği yokmuş gibi davranılan yazar, senarist, yönetmen, devrimci, siyasetçidir.

    eskiden ‘’devletin savcısını öldürdü’’ söylemiyle olaydan siyasi bir cinayet kurgulamaya çalışan klasik ülkücüler vardı. Şimdi ise yok kadın düşmanlığı yaptı, yok doğa düşanıydı gibi anakronik cambazlıklarla birilerinin aklını almaya çalışan, yeni nesil laik ülkücü yayıncılar piyasaya çıktı ve münazaranın içine truva atı olarak feminizmi katıyorlar, bir nevi femo-nasyonalizm kasıyorlar.
    belki ''ok katildi. Siz de sevmeyiverin. swh.'' deyip umursamamak lazım, bilemiyorum. mecedes'e binen bitakım şalvarlı ev sahiplerine, bmw'ci kekolara karşı bir kıskançlık hissi duyuyorsanız, kıdemli bir kaynakçı sizden 2 kat daha çok para kazanıyorsa ve siz de ''o parayı ben haketmiştim, asıl benim bunlara karşı borum ötmeli'' diye çıldırıyorsanız bunda çirkin gıral'ımızın ne suçu var. swh.


    ''katil''
    bu adam adana köylüsü olarak doğdu, ergenliği 1950'lerin başına denk geliyor. filmlerini izlerseniz (özellikle umut, sürü) belki anlarsınız. Özal dönemine kadar ülkenin bütün köylerine elektrik bağlanıp bağlanmadığı bile kafamda bir soru işaretidir. vakti zamanında kent tarihi dersi aldım, ödev için ankara şehrinin kıyısındaki bir amcayı dinliyorum; gençliği pancar satmakla geçmiş, başka bir şey anlatamıyor. anca özal döneminde gün yüzü gördüklerini söylüyor. 1970’lerdeki türkiye’nin kapitalist mi yoksa yarı-feodal mi olduğu tartışmalarının çıkmasına şaşırmamak gerek. 1960'larda karadeniz ve iç Anadolu köylerinde jandarmayla anlaşıp hırsızların elini kesen, halen kendince bir şerri hukuku uygulamaya çalışan adamlar var. adana gibi sınıra yakın bölgelerde yaşananları tahmin etmemek zor değil. ki xx. Yy’da dünyanın hemen hemen her yerinde, devlet sınırına yakın bölgelerde, periferide Köylüler hırsızlara, tecavüzcülere ve katillere yeri geliyor kendi cezasını kendi veriyor. takriben 20 yıl kadar önce Enteresan bir kaza sonucu bir tarım işçisini öldüren bir abimiz aileye ‘’kan parası’’ vermişti. çift sıfırlı yıllardan bahsediyoruz ama kan parası var, koğuş ağası falan var.. Dibine kadar kentli, karı kız peşinde koşan adam bile kan parası veriyor.
    özetle, zaman ve mekan farkından kaynaklı olarak sizden farklı bir hukuk ve adalet algısı ve arayışı. yılmaz güney budur.

    ''kadın düşmanı''
    60+ yaş grubunda olan adanalı teyzelere sorun bakalım 30-40 yıl önce kadın-erkek ilişkileri ne alemdeymiş. mesela adana’nın gelişmiş mahallelerinde dahi bir kadın, herhangi bir adamın arabasının ön koltuğunda görüldüyse ya aralarında bir akrabalık ilişkisi vardır yahut da en azından nişanlısıdır. başka lüksü ve cesareti var mı? Ki 2010’larda bile ‘’mahalle baskısı’’ tartışmalarının yapıldığı bir ülke gerçeği var. bir arkadaşımın sevgilisinin ailesi ilişkilerini onaylamadıkları çocuğun üstüne mafyayı saldığını hatırlarım. mafya, bu çocuğun takıldığı arkadaşlarını araştırmış ailesine rapor halinde sunmuş ki raporda benim adım da geçiyormuş (sene 2008). daha neler neler. bekaret testi mi dersin, kız arkadaşımla otururken fotomuzu çekip babasına ispikleyen adam var mı dersin. (sene 2009)

    şu bilgiler ışığında 1937 doğumlu adana, yenice nüfusuna kayıtlı bir adama ‘’namus davası’’ yüzünden cinayet işledi diye -başka bir kimliği yokmuş gibi- ikide bir katil demek, tüketim toplumu ve ruh hastalığı ürünü bitakım yanki seri katilleriyle bir tutmak adil değildir.

    edit:imla
    #291961 zil 130 | 5 ay önce (  5 ay önce)
    0aktör 
  17. "Kendinden güçsüzü, mazlumu ezmek; kadın fiili ve fiziki şiddet üzerinden kimliklenmek, bu kimliğin talep gördüğü arabesk manifesto hangi devrim kitabında yazıyor la?"diye merak ettiren stajyer, çakma kabadayı.

    Hem çirkin, hem kişiliksiz.

    Issız adam triplerinizi yiyeyim.
    #291963 becoolnotfool | 5 ay önce (  5 ay önce)
    0aktör 
  18. Yazmadan duramayacağım bir başlık daha.

    Nice sanatçılar vardır işçi sınıfına umut olan, devrimci yürekleri ferahlatan. Yılmaz güney de bu sanatçılardan biridir. Tıpkı nâzım, Sabahattin Ali gibi.. ama bakıyoruz ki her dönemin siyasi iktidarı işçi sınıfının sanatçılarını hedef alır şekilde bir karalama kampanyası yürütüyor. Ne kadar yürütürlerse yürütsünler adları ölümsüzleşen sanatçıları silmeye güçleri yetmiyor. Çünkü insanlar bu sanatçıları yanlışlarına rağmen sahipleniyor. Yani tesadüf değildir zaman zaman bu sanatçıların kötülenmesi. Bu sanatçılar burjuvazinin sömürü düzeninin değil işçi sınıfının sanatçıları olmayı tercih etmişlerdir. Bu da herkesin yapabileceği bir şey değil.

    Öncelikle yılmaz Güney Türk sinemasının dünyaya açılmasında önemli bir yere sahiptir. Eserleriyle yurt içi ve yurt dışında çok kez ödül almıştır. 114 filmde oyuncu, 26 filmde yönetmen, 15 filmde yapımcı, 64 filmde senarist olarak yer aldı. Çok sayıda kitap yazdı. Yaşamının çoğunu cezaevinde sürgünde geçirdi. Ve pariste yaşamını yitirdi.

    Nâzım'a da yıllar boyu çapkın dediler. Aşklarından başka bir şey anlatmadılar. Bugün de yılmaz Güney için aynı şeyi tekrarlıyorlar. Gözden düşürmeye çalışıyorlar. Kürt ve sosyalist sanatçılara saldırıyorlar. Kendi mafya düzenlerinin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Her turlu kirli ilişkilerini sumen altı yapıp işçi sınıfının sanatçılarına saldırıyorlar. Sanki kendileri pürüpak, sütten çıkmış ak kaşıklar. Ama yemezler.
    #291976 katre | 5 ay önce
    0aktör 
  19. Musfafa Kemal'e diktatör ve yukarıdan inme politika yaptı diyenlerin yırtındığı şahsı muhterem.

    Türk solu sağı gibi rezalettirin sebebi resmen. Sağ rezaletin rezaleti olduğu için tabiki çok görülmüyor ama bu böyle.
    2aktör 
  20. bazı olaylar vardır, siyasi düşüncelerimizi, dini inancımızı, memleketimizi bir kenara bırakıp bunları dışarıdan bir göz ile değerlendirmek gerek. romantizm yapmamak gerek, göte göt demek gerek.

    bir adam silahla adam vurup, arabayla bir çocuk ezmişse o adam katildir.
    bir adam karısını hastahanelere düşürecek kadar dövüyorsa, bıçakla adam yaralıyorsa, film çekeceğim diye bir hayvanı öldürüyorsa o adam canidir.
    bir adam bir ülkenin resmi görevlisinin öldürülmesine yardım ve yataklık yapıyorsa o adam teröristtir.

    ister faşist, ister komünist, isterse liberal olsun, canı cehenneme çünkü bu insan hür iradesiyle yukarıdaki suçlar ve belki de daha fazlasını işlemiştir. kendisini deniz gezmiş gibi davasına adamış, gerçek anlamda işçi sınıfının, gerçekten halkın yanında olsa, masumlara zarar vermemiş olsa tamam eyvallah ama bunda o da yok!

    olay gerçekten siyasi görüş olsa bu adama yapıldığı gibi, ahmed arif'e, orhan kemal'e, tarık akan'a, cem karaca'ya, nazım hikmet'e de itibarsızlaştırma yapılırdı. hadi diyelim sadece sosyalist olduğu için değil kürt olduğu için de yapılıyor desek bu profile en yakın kişi ahmet kaya. onu da itibarsızlaştırmaya çalışan kadar savunan yücelten insanlar da var, kaldı ki ahmet kaya bu adam gibi suçlu bir insan da değil. ( ahmet kaya demişken şuraya da bir (link: anımı : ) bırakayım. )

    gerçekten romantikliği bırakıp göte göt demek gerek. (bak can yücel'i eklemeyi unutmuşum :) )
    #291990 biri beni silksin | 5 ay önce (  5 ay önce)
    0aktör