yarım kalan hiçbir yolculuk yok bu yaşamda birbirine karıştırılan hiçbir boyut yok on beş yaş nedir ki yılların sözle çizilen anlamında ya bir duygu selidir aralıksız ya da bir inanç fırtınası yüreğin dirence açılan gençlik koylarında
bir devrin sembolü diyorlar şimdi adına
toprağa ölüm düştükten sonra hiroşima’da tüm bitkilerden önce yeşeren bir açelya şimdi kadıköy-rıhtım’da neyi çağrıştırıyor sana sen söyle ey direnç çiçeği-neyi
liseli bir kız iken / saçlarında rüzgarlar cevizli tekelinde / ellerinde yarınlar elleri utandırır gözündeki söz senin / içindeki öz senin
bir köpük onur uğruna kuruyan ırmaklar ve gelenek denizlerinde ezgilenen ışıklar henüz dile gelmedi istanbul’u ezen suskunluğunda senin
gazetelerde resimlerinle dolarken sayfalar nedense söyleşilerde yalnızca beyin hücrelerine yöneltiliyor sorular sense ölüm rengine inat tan maviliğince susuyorsun yalnızca geçmişin gelecekteki ölümsüz sesini yanıtlıyorsun hani çok çok övmekten korktuğun o bin renkli açelyanın inançlı sesini yanıtlıyorsun-gülümsüyorsun-susuyorsun
bağrındaki besteler / yüzündeki ezgiler dile gelmez sözlerin / bilinmez ki ne söyler dilleri utandırır gözündeki söz senin / içindeki öz senin
ey ovaların ateş ateş çölleştiği yerde toprağın ırmak ırmak yüreklenişi sen yarınlara selamını iletsin diye adın damarlarına bağlanan yaşamı ölümü kucaklarken ellerinle kopardın
kurtarmak için enginlerin anlamını gökyüzünü yere indirdiğinden beri ya da silmek için bir damlanın yüzünü bir okyanusun kucağına bastığından beri ve bıçak sırtı bir dönem uğruna bütün zamanı omuzlarına aldığından beri adın bir açelyadır artık senin koynuna ölüm düşürülen bütün topraklarda bir açelya
askıda falakada / her mevsimde dört açan hücrede zindanlarda / güneşsiz ışık saçan günleri utandırır gözündeki söz senin / içindeki öz senin
yepyeni sözcükler yeşeriyor şimdi alnının ışıklı yamaçlarında yüreğini içmek gerek duymak için soluğunu solumak gerek her dalıp gidişinde bin şiir çıkarıyor belki gözlerin yaşama gözlerinle dalmak gerek
bir devrin sembolü diyorlar şimdi adına
dolar dolar gözlerin / varılmaz ki gizine bir damlası bile / dökülmez ki yüzüne selleri utandırır gözündeki söz senin / içindeki öz senin ---