1. türkiye'de nedense ismi çoğunlukla "jan kalvin" şeklinde fransızca+ingilizce şeklinde telaffuz edilen; 10 temmuz 1509 - 27 mayıs 1564 tarihleri arasında yaşamış olan isviçreli (cenevre) protestan teolog. takipçilerinin mezhebine adı verilmekte. "presbiteryen" sıfatı alan kiliseler de kalvinist olmakta.

    ingilizce konuşan kalvinistler, kalvinizmin ana noktalarını "tulip" adı verilen bir ana başlıkta inceliyor. bunlar; total depravity, unconditional election, limited atonement, irresistible grace, presevervation of the saints.

    bu beş nokta da aslında tek bir noktaya indirgenebilir: "ya tanrı'nın kölesisindir, ya da şeytan'ın"

    kalvinistlere göre özgür irade diye bir şey yok. her şey tanrı'nın iradesi altında gerçekleşiyor. ama tanrı bazı kişileri de şeytan'ın kölesi olması için yaratıyor. kişi de yaratılış amacından kaçamıyor. yani tanrı sizi şeytan'ın kölesi olmanız için yaratmışsa, en nihayetinde kader kurbanı olarak, ne kadar direnseniz de şeytanın kölesi oluyorsunuz. kaçışınız olmuyor.

    yine de "bir kişi iman etmişse zaten tanrı onu seçmiş demektir ve onu korur" demelerine rağmen kalvinizm altında yönetilmiş ülkelerde (iskoçya, isviçre, bazı alman prenslikleri vs) bir nevi "şeriat yönetimi" olması da bana her zaman ilginç gelir. madem tanrı hepinizi iman etmesi için yarattı, o zaman needen insanları sıkı yasalarla boğuyorsunuz ki? zaten tanrı'nın imanlıları hep iyiye yöneltmesi neticesinde, kimse yasalara ihtiyaç duymaz. kimse de ceza almaz, çünkü yanlış bir şey yapması mümkün değildir.

    de bu durumu "protestanlar manastır hayatını ve rahiplerin bekarlığını lanetliyor ama tüm ülkeyi büyük bir manastıra çeviriyorlar." şeklinde alaya almış.

    kalvinizmi iyi anlamak için 'ni okumanızı tavsiye ederim. şuradan türkçe olarak okunabiliyor:

    cprc.co.uk/...

    ile çoğu konuda anlaşsa da, konusunda anlaşamamıştır. zira luther de katolikler gibi efkaristiya'nın tanrı'nın bedeni olduğunu savunur. ama calvin'e göre sadece ekmektir.

    kalvinistlerin efkaristiya'yı sembolik olarak görmelerine rağmen türkiye'deki presbiteryen kiliselerinin şarap kullanma konusundaki ısrarı bana hep ilginç gelmiştir. mesela türkiye'deki bazı protestan kiliseleri şarap yerine "üzüm suyu" kullanıyor (duyduğuma göre sadece türkiye'de değil, abd'de de olan bir şeymiş bu). ama kalvinistlerin tapınmalarına katıldığımda hep şarap kullandıklarını görmüştüm.
    #262779 jean baptiste de la rose et la croix | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0tanınmış kişi