Diğer çoğu siyasetçi gibi varlığı da yokluğu da olay olan eski Başbakanlardan.
Cenaze günü fatih'te caddeleri sabah 7 buçukta kapamışlardı da otobüsler dolusu insan işe okula yürüyerek gitmek zorunda kalmıştı. Ondan sonra vay efendim falanca ülkenin başbakanı bisikletle geziniyormuş. Güce ve güçlüye tapma kolayca vazgeçeceğimiz bir şey değil sanırım.
ölümünün 10'uncu yılında düzenledikleri anma töreninin, 9 partiyi buluşturduğu haberini okurken, aklıma yıllar içinde yumurtladığı şeyler geldi. tam alıntı değil hepsi ama yaşı yetenler hatırlar mutlaka.
-adil düzene geçiş kanlı mı olacak, kansız mı? -susurluk fasa fiso. -sürekli aydınlık için bir dakika karanlık protestosuna katılanlar gulu gulu dansı yapıyorlar. -imam hatipler bizim arka bahçemiz. gün gelecek, rektörler başörtülü kızlarımızın önünde selam duracak -biz siyaset değil cihad yapıyoruz. -madımak'ın arkasında cia var.
neyse, içim şişti yine ve aklıma şu tweet geldi...
2-7 Ekim 1996 tarihleri arasında muammer kaddafi’yle görüşmeleri sırasında Kaddafi’nin türkiye aleyhinde söylediği ifadelere ve talep ettiği isteklere tabiri caizse beti benzi atmış, yanındaki abdullah gül’ün ise ellerini başının arasına koyup düştüğü hâle ilişkin pozu ise gazetelerde boy boy yerini almıştır. İlerleyen günlerde de “Kaddafi delinin teki. dikkate almaya değmez” şeklindeki absürt ifadeleriyle de söz konusu olayı geçiştirdiklerini sanmışlardır.
nakşibendi tarikatının siyasete soktuğu islamcı siyasetçi. Erdoğan'ın ustasıdır. Bu kadar yeterlidir herhalde. Kravatlı ve kibar taliban'dır kendileri. Millî görüş diye bir doktrini vardır araplaşmanın adı milli görüş olmuştur. Yerli ve Millîlik öylesine söylenen bir şey değildir.