1. "insan" tanımının oldukça etkileyici yapıldığı eser.

    türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan bu roman, belirli aralıklarla tekrar tekrar okunmalı bence. zaman şairi olarak unvanlanan tanpınar, zamanın ötesinde bir eser ortaya koymuş.

    *****

    "şu hakikati kendi hayatım bana öğretti: insanoğlu insanoğlunun cehennemidir. bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz."
    #2113 kesret | 8 yıl önce
    0roman 
  2. (bkz: )
    #2122 ma icari | 8 yıl önce
    0roman 
  3. saatten başka her şeyi ayarlayabileceğiniz -meşrebiniz kadar- ve bu yolda pusulanız olacak bir romanı.


    -- spoiler --


    "benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı hürriyetti.
    ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtlarının altında kaybolan nesne görmedim. kısa ömrümde yedi sekiz defa memleketimize geldiğini işittim. evet, bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde, yedi sekiz defa geldi; ve o geldi diye biz sevincimizden, davul zurna, sokaklara fırladık.
    nereden gelir? nasıl birdenbire gider? veren mi tekrar elimizden alır? yoksa biz mi birdenbire bıkar, "buyurunuz efendim, bendeniz artık hevesimi aldım. sizin olsun, belki bir işinize yarar!" diye hediye mi ederiz?
    nihayet, şu kanaata vardım ki, ona hiç kimsenin ihtiyacı yoktur.


    -- spoiler --


    #103143 no pasaran | 7 yıl önce
    0roman 
  4. Uzun yıllardır okumayı ertelediğim ama an itibariyle bitirdiğim kitaptır.

    birinci tekil anlatıcı olarak "büyük ümitler", "küçük hakikatler", "sabaha doğru", "her mevsimin bir sonu vardır" isimli dört ana bölümde yazılan roman, ilk iki bölümde kurgusuyla birlikte öykünün bütününün sağlam bir düzleme oturtulması için ana karakterin geçmişine ve çevresindeki karakterlere yönelik anlatısını sunuyor. bu sayede kahramanımız daha kanlı canlı, bütün geçmişini bildiğimiz tanıdık birisi haline geliyor. romanın sürükleyici ve asıl alaycı kısmı ise "sabaha doğru" başlıklı üçüncü bölümden sonra başlıyor. bu kısımdan itibaren romanda, insanların ikiyüzlülüklerinin ve menfaatçi yönlerinin, modernite çatısı altında -ama aslında modernite sadece bir sahte dayanak noktası olarak- topluca inanılan/işlenen saçmalıklar silsilesiyle nasıl ortaya çıktığını gösteriyor. bu bağlamda da aslında toplumun büyük kesiminin menfaatleri doğrultusunda çok kolay konformist olabileceğini anlatıyor. çünkü romandaki karakterler, işin ucu kendisine dokunmadıkça ve menfaati oldukça olan biten her şeyi destekler niteliktedirler.

    Ahmet hamdi tanpınar, kaderin bir cilvesi olarak da bu eserin yayımlandığı yıl ölmüştür. ve bana göre bu eser, dilinin ve konusunun işlenişinde ayan beyan görülebilen zeka ve yetenek sayesinde cumhuriyet edebiyatının en önemli eserlerindendir. okunmalı, okutulmalıdır.

    son olarak kitapta altını çizdiğim bazı cümlelerden de paylaşmak isterim:

    "bir ihtiras ne kadar masum olursa olsun yine tehlikeli bir şeydir"

    "belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir" (çevresindeki insanlardan etkilenmesi sonucu davranışlarının, karakterinin nasıl da değiştiğini anlattığı bir paragraftan sonra söylüyor)

    "hadiseler kendiliğinden unutulmaz. onları unutturan, tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima öbür hadiselerdir"

    "o anda adımın hayri olmaması, gerçeğin dışında bulunmamda idi. bu tek manasıyla kaçıştı. yalanın sihirli çizgisi içinde idim ve bu bana yetiyordu"

    "işler bizden sonra dünyaya gelmişlerdir. işleri, onları görecek adamlar icat eder"

    selam ve sevgi olsun 'a.
    #272002 spinsiz elektron | 3 yıl önce
    0roman 
  5. "Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman mekân, insanla mevcuttur."
    #274448 thedirector | 3 yıl önce
    0roman 
  6. yıllarca kitaplığımda beklettiğime yandığım kitap. bir çırpıda okudum. yer yer kahkahalarla güldüm. müthiş bir eser. benim için türk edebiyatının en iyilerinden.
    #284231 mononoke | 2 yıl önce
    0roman