kiz erkek demeden zorunlu askerligi getirtmisler yine. insanin asker olacaksa bile isvecte olasi geliyor. erkekli kizli talim yapar uyur onlar simdi. *
yanlış göç politikalarıyla gıdım gıdım bitirilen ülke. artık kültürel hatta politik çatışmaları da geçtim, ülkenin biyolojik demografisi bile bozulmuş durumda. hükümeti hatasını gizlemek için ardı ardına basın ve akademik sansür yasaları çıkartıp fikir özgürlüğü üzerine baskı kursa da durum iyice ayyuka çıktı. avrupa'nın düşük suç oranı olan ülkeleri sınıfından ortalamaının üzerindeki ülkeler sınıfına terfi etmiştir.
hatalarını anlayıp kapıları biraz biraz kapadılar. kararlı olurlarsa elbette durumu düzeltirler. göreceğiz.
yakın zamanda elektrikli araba ve kamyonları şarj eden ilk karayolunu kullanıma açan ülke. eğer testler başarılı giderse isveç'teki tüm otobanların bu şeklide düzenlenmesi düşünülüyor.
ayrıca kendileri 2030 yılına kadar fosil yakıt kullanımını bırakmayı planlıyorlar.
Her yönüyle güzel ülke. Meclisleri sorun bulmak için toplandığında bir sorunları olmadığını görünce sohbet edip meclis üyelerinin ya da ülke yöneticilerinin evlerine dağıldığı ülkedir. Elbet sorunsuz bir ülke değildir ancak önceliğe göre sıralanan sorunlar halledildiği için planlamada yer almayan şeyleri sorun olarak görmeyecek kadar refah seviyesi yüksek bir ülkedir efendim.
dogdugum degil ama doymaktan keyif aldigim, kendi vatanim gibi bildigim ülkeler ötesi cografyaya verilen ad. ulkenin isvecce adi sverige, dili svenska'dir. bayraginin renklerini guzel kadinlarin goz ve dac renklerinden almistir. topraklarinin 2/3'ü(yaklasik %70'i) ormanlarla kaplidir. baltic sea(baltik denizi)'ne kiyisi vardir, baskenti stockholm'dür. kuzey kisimlari avrupa'nin en buyuk topraklari arasinda olsa da nufus oralarda cok azdir. insanlar genel olarak kuzey isiklarini((bkz: northern lights) gormek icin kiruna denile yere cokca seyahat ederler. celik ve agac ürünleri cok kaliteli ve dünyanin en iyisidirler. en meshur markalari (bkz: ikea)'dir.
hakkinda sayfalar dolusu yazardim ama baska alakali basliklara saklamak isterim.
bu ülkedeki tecavüz oranlarının artması konusunda çoğu zaman, bildirim oranlarının yüksek ve tecavüz kapsamının geniş olması gösteriliyor.
oysa, doğrudan isveç içi istatistiklere bakılınca (diğer ülkelerle kıyas olmadığından, yukarıdaki bahane ortadan kalkınca), sorunun orantsız göç olduğu görülebilir. isveç, a.b. ülkeleri arasında, kişi başına en fazla göçmen alan ülke haline geldi. bugün, isveç solu tarafandan iç politikada insaniyet şovu, yeni vatandaşlar üzerinden de oy kapısı olarak görünen bu ardına aldırılmış kararın bedelini ödüyorlar.
1- isveç dışında doğmuş bir isveç sakininin tecavüz etme ihtimali, isveç'de doğmuş bir vatandaşa göre yer yer 19 kat daha fazla. bakın %19 demiyorum, %1900 diyorum. 1970'lerde 2,6 olan bu oranın, dünyada düşen suç oranlarına ve takip teknolojilerinin gelişmesine rağmen bu kadar radikal artması, "önüne geleni al" politikasının sonucunu gösteriyor.
2- son beş yıldaki istatistiklere göre, tecavüz hükümlülerinin %58'i isveç dışında doğmuş nüfustan. (oran elbette oynak ama yakın geçmişte %50'nin altında değil) bu grubun toplam nüfusun %18'ini oluşturduğu düşünülürse, tecavüzdeki temsilinin aşırılığı daha iyi anlaşılır
3- afgan mültecileri üzerinde yapılan bir çalışmada, "çocuk" olduğunu iddia edenlerin-kimi iddilarda %78e varan oranlarda- yalan söylediği anlaşılıyor. çoğu erkek olan bu insanlar çocuk kamplarında kalıyor, çocuklarla beraber yüzme derslerine vs. gidiyor. göçmen merkezi çalışanlarının bu sözde çocuklarla cinsel ilişki yaşaması gibi çarpık, yasal olarak da çocuk tecavüzüne kaçan vakalara neden oluyor. (karşı tarafa da değinelim, açık sınır savunucusu bazı kurumlar bu oranın doğru olmadığını da idda etti. kemik yaşı testleri vs. güvenilirliği, tarafların iddiaları daha uzun bir girinin konusu olabilir) bunu dile getiren uzmanlar baskı görüyor, işten atılıyor.
isveç'linin modern, insani görünme baskısı öyle garip bir hale gemiş ki, erkek ortadoğu ve afrikalı göçmen ergenler arasında, gençlik festivallerinde kızları taciz etme oyunları yaygınlaşmış. isveç'li erkekler ne mi yaptı? dev bir tepki olarak, "tecavüz etmiyorum" diye kol bandı taktı. mahkemeler politik doğruculuktan tecavüz davalarını hafife alıyor. gündelik örnek veremek gerekirse, geçen bir kız davası düşürülünce intihar etti. geçmiş yıllarda. bir kasaba halkı, tekerlekli sandayledeki bir kadına tecavüze karşı yürüdü diye ırkçı ilan edildi. karşısında ırkçılık karşıtı gösteri düzenlendi.
isveç'in suç oranlarının -açık sınıra kayan politiklaların kabul edildiği 2004 yılından itibaren- zıplaması tesadüf müdür siz karar verin. Bu arada oranların aralıklı, tartışmalı olduğunu farketmişsinzdir lakin isveç hükümeti bu konuda istatistik yapılmasının önüne geçiyor. üniversitelerde kriminoloji bölümlerinde bile bu tip çalışmaların yapılmasına engel oluyor. resmi veriler ise elbette tartışmalı. işte bilim toplumu.
bütün bunların ilk darbesi, adapte olmaya hazır, isveç değerlerini kabul etmiş, dügün vatandaş olabilecek göçmenleri vuruyor. gösteriş için taviz vermek, garibanı kurtarmak değil, ezmektir anlayacağınız.
ormanı bol, nüfusu az tam anlamıyla kafa dinlemelik bir ülke. ayrıca yurt dışında yaşamak isteyeceğim tek ülke diyebilirim. isviçre, norveç ve finlandiya da diğer tercihlerim olurdu sırasıyla. soğuğu ve kış mevsimini daha çok sevmem, kalabalıktan da pek hoşlanmamam gibi daha birçok sebebim var. insanın az olduğu; dağın başında, sakin sessiz, ağaçların arasında ve göl kenarında küçük bir bahçeli ev hayali isveç'te gerçek olabiliyor. üstelik bahçesine bir de rasathane açılabilir*. kırsaldaki evler şehir merkezine uzak olduğundan işe gidip gelirken zor olabiliyormuş. o da önemli değil. huzurlu bir yerde yaşanılıyorsa katlanılabilecek bir etken.
bu arada türk ama isveç doğumlu hüseyin mutlu adında youtuber ağabeyimiz oraları çok güzel anlatıyor. ülke ile ilgili bilgi edinmek için izlemenizi tavsiye ederim. www.youtube.com/...
hollanda ile birlikte asya ülkeleriyle eskiden beri (16. yüzyıl vs) hep iyi ilişkiler içerisinde olmuş ülke. bu sebeple komünistmiş falan pek ayırt etmeden asya ülkeleriyle hep ticarette bulunan bir ülke kendisi. örneğin kuzey kore ile en içli dışlı batı ülkesi isveç.
bazıları "çünkü isveç'te politik dünyaya solcular hakim" şeklinde bir açıklama getiriyor buna ama, isveç'te sanki 17. yüzyılda solcular mı vardı? adamlar asya'nın pazar potansiyelini hollanda ile aynı devirlerde görmüşler ve pazara girmişler. kuzey kore ile ilişkilerinde de solculardan çok iş adamlarının ilişkilerin devam etmesini istediğine eminim. solcular arada sos olmuşlardır en fazla.
siz bir ülkeyle 100 yıldan fazla ticaret yapıyorsunuz, ondan sonra birden bire ilişkileri atıp size kar getiren dükkanı kapatacaksınız öyle mi? bakın Azərbaycan Respublikasının üçüncü Prezidenti Heydər Əliyev ne diyor bu konuda:
1830'da "gemiler için çok meşe lazım, meşe de çok yavaş büyüyor, yakında gemi yapacak ağaç kalmayacak, donanmamız çok güçsüz olacak" diye düşünüp 100 sene sonrası için 300.000 meşe ağacı diken ülke.
fakat kısa bir süre sonra gemilerde ahşap kullanımı bırakıldı ve tamamı metal gövdeye sahip gemilere geçildi. o ağaçlar da hiç denizin dibini boylamadılar. tabi başka amaçlarla bir kısmı kullanılmış ama hala büyük bir kısmı duruyor.
politikacılarının çoğunun sokakta koruması olmadan dolaşması sebebiyle ya otobüste suikaste uğradığı, ya da intihar eylemcilerinin kurbanı olduğu ülke.
aslında lise yıllarımda ziyaret ettiğim halini, nasıl büyülendiğimi hatırlayıp üzülmem lazım ama üzülemiyorum. lakin ta ne zaman iş ararken, orada görüştüğüm şirketin yetkilisi, off-the-record eğer kürt değilsem, iltica kasmazsam izin işlerinin pek mümkün olmadığını söylemişti. bir yerlerden kürtlük çıkarmaya uğraşmadım o saatten sonra.