çomar kavramı aslında çok ikincil bir meseledir.
adama çomar demişsin dememişsin, bunun o adam üzerinde pek bir etkisi olduğunu zannetmiyorum.
bir abi vardı, adı mahmut olsun (gizlilik gereği). mahmut abi meslek olarak kaynakçıdır, yanılmıyorsam.
liseden arkadaşımın akrabası. dolayısıyla, mahmut abiyle -genelde bi mangal etrafında- bir kaç defa bir araya gelmişizdir.
gecekonduda yaşıyor ve bundan dolayı kendisini kıskanıyorum çünkü kafasına göre mangal yakabiliyor, çatıya çıkabiliyor, apartmana tıkılmak zorunda kalmıyor.
ne bana ne de bizim arkadaşlara karşı hiç bir yamuğunu görmedim. hatta lisedeyken bizi ''kurtarmıştı''. nasıl mı kurtardı? bi arkadaşın yazlığına gitmişiz ama aynı evi paylaşmak, lisedeki arkadaşlığa benzemiyor tabi.. ev sahibi arkadaş huysuzlanıyor, adeta bir erkek kezbanına dönüyor, adamın tatil hevesi yok, eğleneceğimize yarak gibi günler geçiriyoruz yani. ama bu mahmut abi geldi, et falan getirdi (akciğer, dalak ve gırtlak! da olsa et ettir) yani bir renk kattı. içtik, yedik, plajda rakı-üzüm yapıp sarhoş kafayla denize girdik, kahinatı falan konuştuk. lisedeki kızlarla da denk geldik yazlıkta: bi bok olmadı tabi, merhaba merhaba... mahmut abi -bi abazan olarak- bi tanesini pek bi beğenmişti, 8 yıl sonra bile sormuşluğu vardı o kız napıyor diye.
mahmut abi'yle en son bir kurban bayramında görüştük. ''takriben'' (şu takriben lafını o da çok seviyor) 4 yıl önce falandı. bize porno film endüstrisine girme hevesinden bahsetti. kendisi o zaman evliydi (şimdi de evli olduğunu tahmin edebiliyorum) ve 1 tane kızı var (o zaman 5 yaşında falandı) ve mutlu giden bir evliliği var (en azından pek çok ''okumuş kesimin'' evliliğinden daha mutlu gittiğini tahmin edebiliyorum). ayrıca bana ''seks, kız arkadaş falan var mı dost'' falan dedi -ki o zaman üniversite okuyordum- ''ohoo ben olsam şimdi...'' falan dedi, klasik mahmut abi muhabbetleri işte... biz lisedeyken o bize 14 yaşında bir kızla ilişki yaşadığını bir şekilde inandırmıştı. sonra bunun yalan olduğu ortaya çıktı. yakın bir zamanda ayrıca alkollüyken bir arkadaşıma dert yanmış: şu yaşına gelmiş ama hayatında daha hiç ağza vermemişti! (derdini sikeyim mahmut abi...) arkadaşlar teselli etmişler. ama gülmemek için kendini zor tutmuşlar tabi. ayrıca otobüste bi kadına sarkıntılık etme vukuatı da var mahmut abinin (olayda temas var mı bilmiyorum ama taciz var) kendi anlattı, yani bunu anlatmakta bir problem görmedi ve yaptığında da bir problem görmedi.
kendisiyle hemen hemen hiç siyaset konuşmadık ama en azından bir dönem- erdoğan'ı severdi, akp iktidarını överdi. hala da sevdiğini tahmin edebiliyorum. hatta bi ara dersim katliamı gündemdeydi, enteresandır, o da o konuya girmişti, olayı chp'ye iteleyip oradan dersimli kılıçdaroğlu'na yüklenmişti, riyakar ilan etmişti. ama kendisi bırak siyasi yayınları -hayatı boyunca- şok gazetesinden başka gazete almış mıdır acaba ? (şok, mok vb gazeteleri de resimlerine bakmak için alıyordu... ki porno yaygınlaşmasıyla birlikte o tarz gazeteler de artık azalarak bitti gitti. )
mahmut abiyle aynı sofrada bir araya geldiğimiz diğer arkadaşların siyasi durumu ne alemde peki? bir tanesi lisede sol hayranıydı sonra atatürkleşti sonra erdoğancı oldu sonra esadcı-ulusalcı bir atatürkçü derken türkçü -ve hatta bi ara ırkçı- oldu başımıza (ki bi tarafı kürt)... ayrıca edebiyatı ve entelektüelliği küçümsemeye, protein tozuna abanmaya başladı. halbuki zerdüştü okumuştu, o kadar discovery belgeseli izlemişti, yılmaz güney'in romanını da okumuştu ve daha nicelerini ama neden olabileceği yerden daha geri durdu ki...
diğeri belediyede iş buldu evlendi. muhtemelen ya mhp ya akp'ye oy veriyor. mhp diye tahmin ediyorum çünkü belediye mhp'nin. onun da çok sönük bi hayatı var diye tahmin ediyorum.
üçüncüsü, antep'te üniversite okurdu: antep'te tek eğlencesi fast fooda abanmak, haftada 1 kez kerhaneye gitmek olan bi arkadaştı o ara. öğrenci direnişleriyle ilgili polis sker miker diye konuşuyordu en son (halbuki babası işkence görmüştü zamanında). şimdi ne oldu bilmiyorum, en zekisi o duruyordu halbuki, niye kendini saldı bilemem.
şimdi başta mahmut abi başta olmak üzere bu arkadaşlar -az veya çok- çomar sıfatını hak ediyor mu etmiyor mu. ve bunlar türkiye'dir, türkiye seçmenidir. bence; çomar dediğimiz, dediğiniz adamlar burayı ve bu platformları okumuyor bile. ki akp'li seçmen başka partiye kolay kolay oy vermez artık. herkesin oyu belli. hangi şehrin ne olduğu, herkesin sınırı belli.
tabi çomarlığın, muhazakarlık ve türkiye halkıyla sınırlı kaldığını zannetmek saçma olur. muhalif çomarı da çoktur, kemalist çomarı, alevi çomarı, kürt çomarı da çoktur. abd çomarı, sırbistan çomarı da çoktur, kosova çomarı da. kendi mahallesinden, kendi kültüründen ve takılmaca-siyaset raconundan kopamayan her dallama ve densiz, dengesiz kişi: bir çomardır. çoğunluğun kimliği neyse çomarlığın rengi de ona göre zuhur eder, türkiye'de bu çomarlık bir ritüel islamı ve tutucu-milliyetçilik olarak zuhur etti... bu işler böyle...